Ağzı olan!

Haberin Devamı ›
26 Kasım 2006 Pazar günü ne yazmışım ben? “Yaptığım hesaplar kalan üç haftada Galatasaray 7, Fenerbahçe 3 puan kazanır şeklinde. İlk etap tam umduğum gibi geçti. ‘Daha çarşamba akşamı 3 yiyenler için nasıl olur da böylesine iyimser olabilirsin?’ diye düşünebilirsiniz. Ama futbolu çekici yapan da böylesi hesapların bazen cuk oturması. Beklentim bu. Başka düşünceler üretenlere de saygım var elbette.”Evet Yalçın ‘görüş’ diye başladığın, ‘medyum’ sıfatı yakıştırdığın ve ‘iddiasının altında kaldı’ diye tanımladığın vaziyet bu satırların neresinde? Anlat da bilelim.Sonra neler var? Bazı düşüncelerimi okurla paylaşıyor ve devam ediyorum ‘Demirlek’le ilgili söylemleri, ne denli panik yaşadıklarının göstergesidir. Bu vaziyet futbolculara da yansıyacak mutlaka. Benim hesaplar tutabilir yani. Tutmazsa da mühim değil. Adam eve gelmiş karısı cilve yapıp duruyor. Bakmış kurtuluş yok seslenmiş, “Hanım sobanın üzerine bir çaydanlık su koy. Ettük ettük, edemedük çay içerüz!”Şunu da iyi bilmeni isterim Adnan Polat ile yegane ortak paydam ‘Atatürk sevgisi ve Türkiye’nin bölünmez bütünlüğü ülküsüdür’ Ayrıca ‘Fenerbahçe’nin başarısız olması; gönülden istekleri’ deme. Bu ülkeye hizmet eden kurumların başarısız olmasını isteyecek Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı şerefsizdir, haysiyetsizdir, haindir. Ama birbirleriyle yarışmaları esnasında taraf olmak, kendi kurumunun başarısını arzu etmek de son derece doğal, başarı ve daha üst standartlar için de gereklidir. Etik ve dürüst olmak şartıyla elbette.Yazımın son bölümünde de, Galatasaray tribünündeki kötü tezahürat nedeniyle, şöyle bir bölüm var Yalçın, ‘Bir kısım tribün sakini 6 Kasım’ı hatırla, titre ve kendine gel. Zafer küfürle değil, doğru davranış, doğru futbolla kazanılır. Unutma!’ Bu bölümdeki mesajı algılamalı ve yansıtmalıydın.Ben yazılarımı yazarken hem eğleniyor, hem de düşündüklerimi okurumla paylaşıyorum. Tarzım bu. Ayrıca medyum mudur nedir? Öyle bir tanıdığım da yok. Yani değiştirmem gereken bir şey yok. Ama sen kafanı değiştirsen iyi olacak. Çünkü bu değerlendirme standartlarınla, çevre kirliliğine katkın artacak.Not; Sevgili Hayri Kozak Ağabey’ime geçmiş olsun diyor, sağlık dileklerimi gönderiyorum.