Arama

Popüler aramalar

Aman dikkat!

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

1969 yılı sonları, Haydarpaşa Lisesi’nde yatılı öğrenciyim. ‘Alt kattaki anfilerden birinde solcuların toplantısı var’ dediler. Ben de ‘Dinleyeyim bari’ dedim ve gittim. Sonunda dayanamayıp seslendim, “Arkadaşlar pırıl pırıl Türk çocuklarını, solculuk adı altında ‘Kürt devleti kurmaya yönlendiriyorlar.” Ortalık karıştı elbette. Haksız mı çıkmışım? Solculuk mu kaldı? Bakın altından ne çıktı!Serde gençlik var, yatılıyım ama her akşam Moda tarafına tüymezsem olmaz. Gece geç vakit mutfak servis kapısından giriyor ve kadavra masalarının bulunduğu koridordan 5. yatakhaneye çıkıyorum. Bizim sınıftan Urfalı İsmail’le de Cumhuriyet Tarihi dersinde ‘Urfa’yı Atatürk mü kurtardı?’ dedi diye dövüşmüştük o günlerde. Neyse İsmail ve arkadaşları gece yarısı beni kaptılar. İkisi kollarımdan tutacak, öteki de vuracak. Kolları kaptırdık ama bacaklarım Missisipi Nehri’ndeki vapurun çarkı gibi çalışıyor. Kollarımı tutanlar da bırakamıyor, yoksa ‘pırrr’ kaçacağım. Bu arada ne kadar bağırmışım (Can tatlı) ta yatakhaneden duyulmuş sesim. Avcılar’dan Doğan Caferoğlu, Orhangazi’den fırıncı Hikmet, sonra iki dönem milletvekilliği de yapan Ertuğrul Ünlü ile Rizeli, Ünyeli arkadaşlarım aşağıya indiler ve olay bitti. Nur içinde yatsın Halil Tekinalp müdürümüz de çok net tavır koydu ve iş uzamadı.Kazım Ayboğa... Sınıf mümessilimizdi. İnce Mehmet vardı. İkisi de sol görüşü savununan efendi, sakin çocuklardı. Yıllar sonra Kazım’ın ‘Ümraniye katliamı’ denilen olayda 9 kişiyi öldürdüğünü büyük üzüntüyle okudum. Karıncayı dahi incitmekten kaçındığını çok iyi bildiğim Kazım, yıllar sonra nasıl olmuştu da böylesine bir vahşete karışmıştı?Senelerce aşırı sol ve sağ teröre bulaşan arkadaşlarımızın felaket haberlerini aldık. Genç fidanlar birer birer toprağa düştükçe, gözyaşlarımızı tutamadık. Sağcı veya solcu farketmez, hepsi gencecik iyi insanlardı. Beyin yıkama operasyonları, yanlış yönlendirmeler ve kaybolan yaşamlar. Ben suçu o çocuklarda değil, yanlışa itip zehirleyenlerde bulmuşumdur hep. Sol-mol derken geldik bu günlere. ‘Demokratik hak’ çığırtkanlarının , aslında devletimizi bölmek isteyen iç düşmanlar olduğu iyice ortaya çıktı. Vatanımız provokatör üretimi gösterilerle, terörün içine çekilmek isteniyor. Hedef sessiz çoğunluğu çileden çıkarmak. Trabzon, Adapazarı, Bozüyük, İznik ve benzeri yörelerimizin seçilmesi asla rastlantı değildir. Planlı tahrik unsuru, akıl almaz boyutlarda. Şimdi siz gençlerin azami dikkat göstermesi ve hiç bir oyuna gelmemesi gereken dönemdir. Devletinize güvenin ve soğukkanlılığınızı asla kaybetmeyin. Tahriklere uyup oyuna gelmeyin.Büyükanıt Paşa’nın doğru uyarısını saptırmaya çalışanlar da midemi bulandırıyor doğrusu. Evet... Yazılan senaryo aynen Filistin benzeri sahnelerin gündeme sokulması girişimidir. Siyasetin bir türlü görmek istemediği, tehlike çemberini asker çok net anlattı. Daha ne desinler ki?Sevgili genç kardeşim, devletine, orduna, polisine güven ve binlerce Kürt korucunun da ülke bütünlüğü için bölücü eşkiyaya karşı savaştığını unutma...Bu VATAN bizim...