Arama

Popüler aramalar

Aranan kan!

Abone OlGoogle News

50 yılı aşkın süredir aşina olduğum ‘Galatasaraylı gibi Galatasaraylı’ modellerinden birinin daha vizyona girmesi. Camiayı saygınlık ve güvenilirliğin zirvesine taşıyan geçmiş zaman değerlerinin, yeni resmiydi sanki Aysal. Kendisini asla anlatmayan ama değerlerini ziyadesiyle hissettiren bir aday profilini tanımış olma memnuniyetimi paylaşmalıyım. Elbette Galatasaray’ın her anlamda saygınlığını yeniden sağlayabilecek, geleceği adına ümitlerimin yeşerdiğini de... ‘Bu ne acele?’ diye düşünmeniz, hatta sormanız da mümkün. Fakat daha 1996 yılından itibaren ekonomik anlamda ‘Batmaya gidildiğini’ yazdığımı, 3 yıl önce de ‘Bu kulüp 5 yıl şampiyon olamaz’ diye iddia ettiğimi ve üçüncü elem senesinin idrak edildiğini, ASY Arena dahil nice tespitlerimin nasıl da doğru çıktığını anımsayanlar olacaktır mutlaka... Sadece skor tabelasına bakan değil, olası tehlikeyi görebilen ve işaret edip çözüm üretilmesini öneren, düşündüğünü yansıtmaktan asla çekinmeyen, bu nedenle de pek sevilmeyenlerdenim ben. ‘Kurum sağlığı vatan sağlığıdır’ diye algılar, gereğinde kapışırım.

Haberin Devamı

Sadece Aysal değil, yönetiminde olabileceğini düşündüğüm; Hayri Kozak, Refik Arkan, Murat Canaydın ve Adnan Öztürk gibi isimler de Galatasaray’ın sağlıklı geleceği teminatının doğru reçeteleridir bence. Bu arada şunu da paylaşalım; Polat yönetiminin hastalık belirtilerinin ilk döneminde Adnan Öztürk ‘Durum Galatasaray içinde konum düşünülecek halde değil. Vaziyet iyice vahim duruma gelmeden, kulübümüz için ne yapılması gerekiyorsa yapılmalı, her göreve soyunulmalı. Gün koltuk, kariyer, makam değil, her platformda hizmet günü. Kendi adıma gerekeni yaparım’ demişti. Bu nedenle ‘Şu veya bu olacak ‘ tartışmalarının içinde olabileceğini zannetmiyorum. Dürüst’ten de aynı bakış açısını örneklemesini beklerim. Durum son derece vahim ve rütbe değil, hizmet zamanı geldi. Zor bir kurtuluş savaşı dönemidir bu!

Haberin Devamı

‘Tedbirli, deneyimli, kollektif üretim anlayışı pekişmiş başarılı bir işadamının, futboldaki tecrübesizliğini açıkça kabullenip, gerçek profesyonellere yönleneceğini işaret eden toplantısı, camianın umutlarının yeşerip, beklentilerinin pekişmesine yetmiş, hatta artırmış olmalı’ diye düşünüyorum. Komutan ‘Savaşı neden kaybettik?’ diye sormuş zabitine. ‘Efendim öncelikle barutumuz yoktu!’ cevabını aldığında da ‘Yeter anlaşıldı! Başka izaha gerek yok’ demiş. Aysal’ın ilk hedefi ‘Ekonomik başarı’ vaziyetin nasıl da farkında olduğunun resmidir ve mutlaka herkesçe görülmelidir. Görüldü görüldü... Görülmedi, yangına çeyrek var! Saray’daki ateş bacayı tamamen değil, henüz kısmen sardı çünkü!