Benim işimdi!

Haberin Devamı ›
Yenilgimizin ana nedeni çoğu futbolcunun gerçek performansını sergilememesidir” şeklindeki sözleri ve eklediklerini de okuyunca hak verdim hocaya... Belçikalı ne yapsın? Takım olarak performansın kötü olmasının sorumlusu bulunmalı önce. Sağa-sola baktım, ne orada, ne burada bulamadım. Kimsecikler yok! Takımın istenilen düzeyde olmamasının hesabının sorulacağı adres neresi acaba? Galiba ben. Evet, o iş benim işimdi!Hesap vereyim o zaman; Evet, Uğur ve Ferhat’la ilgili eleştirilere katılmıyorum. İki yavru Aslan’ı bu yenilginin sorumlusuymuş gibi göstermek tek kelime ile hainlik. Bu tür yarışları ya takım kaybeder, ya da takım kazanır. Aksini savunmak sporun gerçeklerini inkar anlamına gelir. Ayhan, kaderiyle başbaşa bıraktı sabiyi. Hatta Alex, Ferhat’a çalım atarken neden kademeye gitmediğini, üstelik Brezilyalı’nın arkasına doğru yönlendiği hala çözebilmiş değilim. Oysa futbolun temel felsefelerinden biridir; “Rakibinle kendi kalen arasında bulunacak, onu olabildiğince çizgiye sıkıştırıp alanını daraltacaksın.” Ayhan tam tersini yaptı. Ehhh! Saidou mu? Atıldığı ana kadar rakipleri karşısında yavaş ötesi kalıyor ve işi hep arkadan faul yaparak çözmeye çalışıyordu. Görebilmeli, çözüm üretmeliydim. Dondum kaldım. Atılana kadar da baktım!Hele hele Necati... Zaten haftalardır yok. Var gibi yapıyor, ama yok. Mondragon’un ilk golü çıkarması gerekirdi. Sanırım daldı, geç kaldı. Tomas mı, onun yaptıkları hata boyutunu aştı. Sanki infaza başladı. O kötü olunca, üzüm üzüme baka baka kararacak, Song da yanlış yerlerde bulunacak elbette. Ümitlerim Hakan Şükür ve Hasan Şaş’taydı. Gördüm ki, onlar da yırtık uçurmadan farksızdı. Ya Cihan? Dolaştı! Yani? Takımın aslarının tamamı arızalı. O zaman yenilgi de kaçınılmazdı.Acaba ne yapabilirdim? Öncelikli Uğur ve Ferhat’ı cehennem sıcağına akıllıca alıştırmak varken, ateşe atmamalıydım. Sistemde zaten sıkıntım var. Savunmanın önünü, neredeyse sezon bitecek henüz oturtamadım. Devamlı adam deniyor, daha taşı gibi oyuncu değiştirip, en düzgün olması gereken bölgeyi harman yerine çeviriyorum. Şansıma tüm golleri de o karışıklıktan yiyor, sorunu çözemiyorum. Deneyim denen servet ne denli değerlidir, bunu anlamak da istemiyorum. Galiba macerayı seviyorum. Ergün’ü solda, Cihan’ı sağda kullansam, önce Sabri’nin çabukluğundan ve direncinden yararlansam veya oraya Volkan’ı çekip toparlasam acaba daha mı iyi olurdu? Ergün olağanüstü deneyimi ve tekniği ile sol kanada deva olur, Volkan vurur, maçı çeviremez miydi? Cihan sağda gerçek performansını örnekler, Iliç tam toparlamışken yine kaybolmaz ve Heinz’dan bile medet umar hale gelmezdim belki de... 4 gol de yemez, puan bile alabilirdim belki de... Kanarya’yı tam bacakları titrerken yakalamıştım, dirilttim. Öffff be, delirdim. Şimdi elalemin çeyiziyle gerdeğe girebilir miyim diye bekle...Şey! Bugün yine maçımız var. Var da kafam her zamanki gibi karışık. Yani işimiz önce Allah’a, sonra rakiplerin performanslarına kaldı. Bizim performans mı, boşverin. 3 sene daha sizlerleyim, yakalarız elbette!