Dalga mı geçiyor?

Haberin Devamı ›
Kekeme büfeciye ‘Bbbbbi mm mmm mal malboro’, ‘mm mmm mal malboro yyyok’ dedi büfeci. Başka biri geldi; ‘parlament lütfen’, büfeci, ‘buyrun parlament, başka arzunuz?’ Kızdı kekeme, ‘be bee benle d d dalga mı ge ge geçiyorsun?’. ‘Y y yooo ooo onla dal dal dalga geçiyorum!’ dedi büfeci. Galatasaray’la da biri dalga mı geçiyor?
Elbette gençlere şans verilecek ama bu kadar da olmaz ki. Beş benzemezle rest çekip, kendi 10 Avro’sunu bile risk etmeyecek Kalli, hiç benzemezlerle, kulübün 100 binlerce Avro’sunu saçıyor. Alman’ın rakiplerini izlemektense, yerli dizi peşine düştüğünü zannediyorum. Yoksa böyle bir kadroyla çıkılır mıydı? Akıl alacak gibi değil.
Osman Özdemir... Nasıl bir forvet oyuncusu olduğu pek hatırlanmaz. Ya basketbolculuğu? Hiç hatırlanmaz. İkisinde de mükemmeldi. 50 gram basketbol bilgisi olan OFTAŞ’ın oyun felsefesini çözer. Ya sepet topundan çakmayan? Sepet gibi bakar! Hızlı hücum, çabuk dönüş, ‘man to man’ ve ‘alan savunma’ üçlük şut, turnike hepsi Özdemir’in ekibinde.
Emre... Fundemental eksiğin nedeniyle ‘duruş’ hatası yaptın. Ya adamını kaçıracak, ya da faul yapacaktın. Faul ve Serkan’ın 3’lüğü 1-0. Daha sonra da nefis bir turnike gösterisi Sandro’dan ve 2-0. Daha ne 3’lük ve turnike denemeleri, şahane alan ve adam savunması örnekleri OFTAŞ’tan. Bir şut daha oldu, şimdi tam 3’lük. Hepsi OFTAŞ’tan. Galatasaray’ın yabancıları Carrusca ve Bouzid dökülüyor, yerlileri dağılıyor. Ve insanın aklına şu geliyor; ‘Kalli Galatasaray’la dalga mı geçiyor?’
Hem ayıp, hem yazık!