Durmak yok!

Geçtiğimiz sene bu günlerde, ‘Galatasaray’ın başarıya doğru hareketlenmesine, başarısızlığa başkaldırısına şahit olmaya hazırlanın’ mealinde bir yazı kaleme almıştım. Sezon süreci ve sonu, ne denli doğru adımlar atıldığının göstergesi olmadı mı? Kurum gibi yönetilen bir yapı ve teknik anlamda her geçen gün gelişen, başarıya giden bir futbol uygulaması. Ünal Aysal ve yöneticileri, Fatih Terim ve ekibi, elbette sporcuları, her Galatasaraylı’nın gurur duyması gereken doğrulara imza atmış; kimi için için, kimi de alenen kahreden camia insanlarının kararmış dünyalarına mutluluk hüzmeleri yansıtan ışıklar saçmışlardır.
Haberin Devamı ›
Futbolumuzun durumu hepimizin malumu. Maalesef ikircikler menşeli, sahnede başka, kuliste bambaşka konuşanlarla bezeli bir alemin cılk ortamında, yarınlardan medet umuyoruz! Bu kaosun önüne geçmeyi başarabilecek kurumlardan biri, hatta birincisidir Galatasaray. Futbolumuz vaziyetine durduk yerde sallamadım. Mücbir sebepler gerektirdi bu hali! Niçin? Be kardeşim işini en doğru ve etik değerler statüsünde yapanların bile, aydınlığı göremediği bir kaos ortamında değil miyiz? Şampiyonluk kazanılmış, kupa Kadıköy’den alınıp, Galatasaray müzesine taşınmış. Taşınmış da, TFF hâlâ neyin ne olduğunu belirleyip, gereklilikleri çözemediği gibi, Avrupa’nın dahi adını koyamamış. Kim nereye gidecek belli değil! Olur mu böyle şey, be birader?
Haberin Devamı ›
Galatasaray olabilecek en iyi isimleri tespit etti. Hatta bununla da yetinmeyip, en az ikişer alternatifini daha hazırladı. Bir kısmıyla pazarlıklar dahi bitirildi. Her şey hazır. Hazır ama açıklayamıyor, sözleşmeleri geçerli halde camialarına sunamıyorlar. ‘Ya Allah muhafaza Türk futbolunu kodese sokacak bir karar çıkarsa!’ diye. E o zaman soruyorum kardeşim, ‘alnının akıyla şampiyonluğu kazanmış Galatasaray’ın günahı ne?’ diye. Öyle ya! Aysal ve yönetimi ilk günden itibaren her türlü uyarıyı yapmış. Ne söyledilerse, yüzde 100 haklı da çıkmış. Lekesiz, şaibesiz, pırıl-pırıl bir çifte şampiyonluk da kazanmış. Dahası? Ekonomik şartların gerekliliklerini de sağlamış ve müthiş bir tempoda hazırlanıyor, camiayı uçuracak isimleri ikna ediyor ama son nokta için bekliyor! Ne bekliyor? TFF’nin keyfini, basiretsizlik örnekleri neticelerini!
Hani bir şarkı vardı ‘olmaz böyle şey, yoksa rüya mı? Tam mutlu oldum derken yıktın bütün dünyamı!’ diye... TFF’nin Galatasaray camiasını bu şarkıyla müsemma, haller içinde bunaltma hakkı yok. O kadar!