Gereksiz inat!

Haberin Devamı ›
Bu asla kehanet değil, olasılığı önceden işaret etmek sadece. Bursaspor karşılaşması tüm verileriyle, Belçikalı’nın özellikle savunma yanlışlarında ısrarlı olduğunun belgesiydi. Savunma emniyetini önlerindeki tek kişiye emanet edemezsiniz. Bilmem kaçıncı kez aynı şeyi yazıyorum! Sonra aynı oyun karakterinde iki stopere de, göbek emniyetini teslim edemezsiniz. Göbeğini kaçırttırır, pozisyon manyağı yapar rakipler aksi halde. Raşit Çetiner’in ekibi bu işi yaptı. Galatasaray ders aldı mı? Sanmam. Öyle olsa aynı arıza bir yılı aşkın zamandan beri sürer gider miydi?İddia ediyorum, Sarı-Kırmızılı kulübün müthiş bir kadro yapısı ve derinliği var. Dünyada çok az teknik adama nasip olacak bu zenginliği değerlendirme özürlü olmamalı teknik yapı. Öncelikle geleneksel hale gelmiş takım ruhunun farkına varmalı ve o gücün yaptıklarını kavramalı. Böyle bir etkinliği yakalama adına en ezeli rakipler neler yapıyor, neler harcıyor! Olmuyor. Galatasaray’da olanı bozmaya da kimsenin gücü yetmiyor! Dikkat ediniz, efsane kadro iç ve dış mihraklarca nasıl bitirilmek istendi, becerilemedi. Bu gücün farkına varabilecek ve doğru değerlendirecek teknik kadro büyük başarılara imza atar. Aksi halde takımı da, kendini de yakar.Fatih Terim’in MÖ ve MS dönemlerine iyi bakın. Milenyum öncesi futbolcularına baba şefkatiyle yaklaşan Terim zirve yapmış, milenyum sonrası ‘Bu başarıyı ben yarattım’ saplantısına kapılınca 2000 yılında takılıp kalmıştır. Nerede, neyi denediyse başarısı var mı? Yok. Galatasaray ruhu ve o jenerasyonun çıkış trendi başka türlü bir şey. Anlatılmaz, yaşanır. Kulüp içinde bulunduğu halde bu gerçeği kavrama özürlü arkadaşlar, Cim Bom’a en büyük zararı vermiştir. Aziz Süren (Yanlış oldu) Aziz Üstel, Okan’ı yerden yere vuruyor. Bu ne bitmez kin, ne biçim intikam arzusudur be birader. Şimdi de Şükür’ü bıraktın, Buruk’a mı başladın?Gerets’in kişisel futbol gerçeklerinin yeterli olduğunu biliyor, fakat etki altında kalıp yanlış işlere imzasını koyduğunu da görüyorum. Yıllarca Avrupa podyumlarında bulunmuş bir hoca, tutup da Marek’i beğenip istiyorsa, ben bu arkadaşı bir daha transfer işini sormam. Mevcut kadroya bakar ve ‘Senin 5 liraya aldığının 5 para etmediği yerde, bende bedava yetişmiş gençler var. Hazırla’ derim. Zafer Şakar’ın solbek oynatılması zorlaması, Ergün Penbe’nin ısrarla görmezden gelinmesi, Şükür’ün her fırsatta derdest edilmesi gayreti, Sabri’ye hakettiği şansın verilmemesi, Arda, Cafercan ve daha nice ince işler, takımın içinde dış eller ve emeller var diye düşündürmekte bana. Birilerinin kafasındaki börtü böcek veya kirlilik yüzünden Galatasaray zarar görürken, futbolcular ziyan, taraftar da perişan olmakta. Bu gerçeğin öncelikle farkına varması gereken yönetim ve elbette teknik sorumlulardır. Kulaklarının iyi söylemlerle çınlaması için... Aksi halde!