Arama

Popüler aramalar

Hakem tutulması!

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Biliyorum, ‘maça gir, sadede gel artık’ diyorsunuz, ama giremiyorum. Sebebi mi, dakika 40 ve Erdal Keser bağırıyor; “Hadi beyler futbola dönün artık.” Demek ki suç benim değil. Zaten Keser’in uyarısı etkisini gösterdi ki, Hasan Şaş sağdan ortaladı ve Şükür ayağının içiyle plaseledi: 1-0. Devre de hemen bitti. Aslında çözemediğim bir şey vardı. Onca orta yapıldı, fakat topun olduğu yerde bulunması gerekenler yoktu. Ya futbolcular doğru yere gitmiyor ya da top doğru yere atılmıyordu. İşte bütün mesele bu. Kendi kendime söylendim; ‘İliç hiç gözükmüyor’ Yanımda oturan ciğer (Mehmet Demircan) “Uyuma, oynamıyor” diye uyardı. Hayret, Gerets kesmiş! Yüksek sesle mi yazıyorum ne. Döndü tribüne baktı. İster misiniz, “Bu çift kale basına kapalı” desin! Demedi. Heinz’ın kepenkleri çekikti. Hoca da kulübeye çekti, Kabze girdi. Galatasaray şimdi daha hareketli. Şükür’ün pasını da keşke dışarı değil içeri itseydi. Aynısından bir tane de Abdurrahman kaçırdı. Atılan değil kaçırılanda eşitlik sağlandı. Sonra Cihan şahane çıktı, duvar pası derler de bence tam adam pası ve dama taşı iyi vurdu: 2-0. Ankaragücü zor oyundu. Fakat akşam trafiğinde Florya’ya dönmekten daha kolay geçti. Yani Murat Özaydınlı’nın bacaklarının titremesi ve Fak-Fuk-Fon edebiyatı devam edecek demek ki!