Helal olsun...
Haberin Devamı ›
Geçtiğimiz hafta kupa finali ve ‘Mazhar Zorlu’ büyüğümüzü anma töreni için İzmir’de, önceki gece de gururumuz Şükrü Saracoğlu stadyumundaydım. Avrupa’nın en güzel şehirlerinden biri İzmir, anlamlı dostluk fotoğraflarına da fon olmuştu. Beşiktaş ve Fenerbahçe taraftarlarının örnekledikleri dostluk resimlerini koyabilecek çerçeve bulabilmekte zorlanıyorum.
Olimpiyat stadında mükemmel bir organizasyon düzenleyen TFF, muhteşem bir geceye daha imzasını attı ‘UEFA CUP FINAL İSTANBUL 2009’. Türkiye’nin çok zor etkinliklerin dahi üstesinden gelebileceğinin kanıtlarından biriydi İSTANBUL 2009 günleri.
TFF’nin tüm emekçileri, polisimiz, özel güvenlik görevlililerimiz ve katkıda bulunan insanlarımızla.
Vali Güler, Emniyet müdürü Cerrah, TFF Başkanı Özgener ve elbette Şenes Erzik kutlanması gerek bir ekip çalışmasıyla, dosta düşmana ‘işte İSTANBUL 2009, işte TÜRKİYE’ demiş ve gönül alkışlarımızı almışlardır. Yardımcı, Arıboğan, Kazancı ve tüm TFF yetkilileri, emniyet görevlileri ‘çağdaş organizasyon nasıl yapılmalı?’ uygulamalı dersi verdi.
Faruk Özak, bizlerin ‘Faruk ağbisi’. Futbolcu, yönetici, başkan, mühendis, siyasetçi kimliklerini böylesi güzel barındıran ve hazmeden insanlarımız sayısı ne denli artarsa, ülkemizi o denli güzel günler bekliyor demektir. Uzun süredir göremediğim Mehmet Atalay’ı görünce, düşündüm... Gazeteci Mehmet, daha sonra Büyükşehir Belediyesindeki Mehmet... Orada hakkı yenen Mehmet. Gençlik Spor Genel Müdürü Mehmet... Ve yine hakkı yenen Mehmet. Bu dürüst ve büyük tevazu sahibi insana hakkını teslime, Özak’ın vesile olmasını diliyor, sevgili Bakanımıza başarılar diliyorum.
İstanbul’da yaşanan gurur gecemizde bir Türk kulübünün olmaması hepimizin üzüntüsü oldu. Galatasaray’ın nasıl bir fırsatı heba ettiği de, izlenen futbolla adeta belgelendi.
Tüm bu güzelliklerin oluşumunda Aziz Yıldırım, yönetimi ve Büyük Fenerbahçe camiasının katkılarını da gözardı edemem. Türkiyeme böylesi eserler kazandıran insanlarımız, camialarımız sağ olsun, var olsun. Helal olsun.