Neler oluyor?
Haberin Devamı ›
Değerli Galatasaraylılar, yıllardır bu sütunlarda yazıyorum. Ama galiba anlatamıyorum. Tribünler her geçen yıl, gerçek taraftar profilinden uzaklaşmakta. Geçmişte ülkenin en düzeyli insanlarının bulunduğu yerlerde, şimdi başkaları var. Hele hele bu sezon. İlk maçtan itibaren başlayan anlamsız protestolar, küfürler, maç sonu sporcu ve yönetici, çıkış kapısında şahit olduğumuz çirkinlikler. Hiç kimsenin umuru değil ve adeta teşvik dahi ediliyor.Vaziyetin bu hale gelmesinde eski ve yeni yöneticilerin parmağı olduğundan hiç kuşkum yok. İki sene önce verilen bedava bilet parasının, kulübe maliyeti tam 1 trilyon 186 milyar eski T.L.’dir. Bu mirasyedi zihniyetinin daha önceki yıllarda da sürdürüldüğünden hiç kuşkunuz olmasın. Geçen sezon Türkiye Kupası Finali için 67 milyar eski T.L. talep ediliyor. Karşılığında gönderilen 33 milyar eski T.L. bir yöneticinin işyerine bırakılıp iade ediliyor ve bildiğiniz gibi tribünler boş kalıyor.Günümüz tribün portreleri, destekleyen ve fedakar kimliklerden değil, tehdit eden, yıldıran ve maalesef yönetimleri de etkisine alan, hatta destek bulan kişilerden oluşmakta. Bunun en çarpıcı örneği Bahri Havadır’ın açıklamalarıdır. Canaydın, fabrikasında kebap yediği gruplarla, son rezillik sonrası acaba nerede yemek yiyecek ve onları itidale davet edecek?Sayın Başkan, Galatasaray’ı başarıya tribün liderlerini bağlayarak değil, doğru yönetim uygulamalarıyla taşıyabileceğini şimdiye kadar öğrenmediyse? Ne zaman öğrenecek! Koskoca Galatasaray Kulübü’nü hangi zihniyet yönetiyormuş, öğrendikçe dehşete düşüyorum. Yıllardır bedava dağıtılan biletlerin karşılığı nedir? Bu para sokaktan toplanmıyor ki. Kulübe, devlete, millete maliyeti var. Hesabını kul sormasa, Allah sorar.UltrAslan ilk kuruluş bildirgesini gazetelerde yayınladığında, bu sütunlarda memnuniyetimi ve desteğimi belirten bir yazı yazmıştım. Çağdaşlık, eğitim, kültür yuvası ve Avrupa’nın kralı Galatasaray tribünlerde ve sosyal yaşamda da aynı kriterleri yakalar, Dünya’ya örnek olur, diye sevinmiştim. Her geçen yıl, düş kırıklıklarına uğrattı beni. Sosyal etkinliklerde gelişme, örnek olma gibi güzellikler, elbette tribün kalitesi umarken, tam tersi olgularla karşılaştım. İsyan, küfür, hakaret, sevgisizlik, tehdit kültürü tamamen yerleşti ve egemenliği ele aldı.Uçakta yaşanan rezalet bir milat olabilir mi? Sanmam. Özhan Canaydın ve parçalanmış yönetiminin pasifliği... UltrAslan yöneticilerinin şu güne kadar devam eden suskunluğu, Galatasaray dertlerine deva olacak reçeteleri üretecek güçleri olmadığının kanıtıdır.500 yıllık camianın sessiz çoğunluğu ne zaman ‘Neler oluyor, yeter!’ diyecek? Merakla bekliyorum.Not: Ömer Çavuşoğlu, Sakaryaspor eski Başkanı Selahattin Aydın’ı eleştirmiş! Çavuşoğlu aksini yapsaydı, şüpheye düşer, Aydın’a katılmayabilirdim. Ömer bey’in geçmişte yaptıkları, bu gününün teminatıdır!