Arama

Popüler aramalar

Provakasyon bu!

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Galatasaray camiasının tarihinde belki de hiç görülmemiş düzeyde tek ses, tek nefes olması zamanı geldi. Eğer bu gereklilik oluşturulamazsa, cumartesi yaşanan rezaletin daha beterleri yaşanacaktır, emin olabilirsiniz. Fenerbahçe maçı öncesi, esnası ve sonrası yaşananlara ‘Provakasyon bu’ dememek için ya gerçeklerden kaçmak, ya da akıl özürlü olmak gerekir.Kadıköy’de hangi sezon problem yaşanmadı? Anımsayan var mı? Daha sonra ASY’de oynanan rövanşlarda Galatasaray taraftarları elbette ‘Sütten çıkmış ak kaşık’ değildi ama bu denli rezillik gösterileri de asla denenmemişti. Olan bitenin arka penceresinde Fenerbahçe kızgınlığı değil, Canaydın’ı bitirme operasyonu var.Eğer bu uğurda, böylesine harabat göze alınmış ‘Galatasaraylı’yım’ diyenler sahnede, kuliste, sufle dehlizinde görev almışsa, ne olur bu kulübün hali? Türkiye’nin 500 yıllık eğitim, 100 yıllık spor onuru, bu hale layık mı? Sırf koltuk uğruna bunca yıkıma girişmek için değer mi?Canaydın’ı en çok eleştiren, hatta istifası gereğini dile getirenlerden biriyim. Fakat son yaşananlar sonrası, Galatasaray’ın çekilmek istendiği yeri görüyor ve ‘Amman Canaydın’a sahip çıkın!’ diye uyarıyorum. ‘Beterin beteri var’ atasözü realiteye geçmek üzere çünkü.Dikkat ediniz! Malum koro derhal sahne aldı. Ne diyorlar ‘Canaydın gitmeli.’ Peki kim bunlar? Galatasaray’ı batıran, AIG ve QVT gibi şirketlere ipotek eden. Karton proje, naylon futbolculara milyonlarca doları kaptırıp, Uzak Doğu’dan yola çıkan stadyumu henüz limana varmayan! Vizyonerler(!) topluluğu.Bu denli iştahın nedeni de olmalı değil mi? Yıllardır pusuda bekleyen kimlikler ne oldu da hareketlendi? Galatasaray uzun süredir çırpındığı bataktan kurtulmak üzere. Mali disiplin, doğru kriterlerle yönlendirilen sponsor, yayın, emlak satış politikalarının meyveleri hazırdır. İştahı(!) açılanları da cezbetmektedir.Özhan Canaydın ‘Birlik olalım’ aksiyonunu lafta bırakmamalı. Hayri Kozak, Doğan Hasol, Doğan Sarıbeyoğlu, Taner Aşkın, Ahmet Özdoğan, Alp Yalman, Ergun Gürsoy ve daha nice yanlış duruşu nedeniyle, içini burktuğu Galatasaraylı’yı tekrar kazanmalı. O insanların kulübü en az onun kadar sevdiklerini, aynı fedakârlıkları yapabileceklerini bilmeli. Necdet Çobanlı ve Kemal Onar gibi büyüklerin duasını, pozitif elektriğini camiaya yansıtmalı. inan Kıraç statüsü nelere kadir olur? Öğrenmeli.Yani? Neredeyse ciltler dolusu roman yazılabilecek, doğrularını nötr hale getirecek hatalarından arınmalı. Sezon boyu spor kamuoyu karşısında örneklediği sağlıklı duruşu, fair örneklerini, kendi camiasından esirgememeli. Aksi halde mahallede herkesin sevip saydığı ama evinde ailesinin aç kalıp yoksulluk çektiği aile reisinden farkı kalmayacak.Galatasaray camiası ya gerekeni yapacak, ya da bir kısım tribün mensubunun yönlendirdiği kulüplerden biri statüsüne doğru yol alacak. Süleyman Seba sonrası Beşiktaş’a bakın! Ne demek istiyorum anlayın.