Re re re-Ra ra ra!

Haberin Devamı ›
Riera ve Muslera Galatasaray’ın diğer ‘ra’ları! İspanyol aşısı tutmadı bir türlü. Muslera için de demiştim zaten ‘çıkmazsa bir, çıkarsa iki türlü!’ Ya Riera? Hücumda yok, savunmada yok, defosu mu? Çok. Orta alanda kaptırdığı top uzadı MİY pozisyonu oldu. Muslera da öyle çıktı ki, bir penaltı ilmuhaberi göndermesi eksikti! Aydınus aldı mesajı, penaltı. Muslera kurtardı. ‘Ra’lar haltlarını kendi temizledi yani!
Nasıl iştir anlamadım! İleride çoğalamayan, pozisyon bulamayan, üretim arızalı bir Galatasaray. Kazım orta alanda çadır kurmuş. Sabri ne yapar anlamak mümkün mü? Bir gün ya Metin Oktay gibi ağları delecek, ya da kale arkasından birini götürecek! Ortası yok. Sağlam İdman Yurdu’nu ‘Savaşyurdu’na çevirmiş. Saray’ı talan ediyorlar, ‘gık’ diyen yok! Kaçan penaltı, Nduka’nın milleti sandukalık eden pozisyonu, Semih’in Nobre’yi verem eden hamlesi hep Savaşyurdu etkinlikleri. Üretimsiz, bereketsiz bir Sarı-Kırmızı kalabalık. Üstelik pahalı bir kalabalık! Elmander, derman vermek için savaşıyor ama onun da talihi yaver gitmiyor! Ayhan 400. müsabakasına çıktı. Bırak oynamayı ömründe 400 maç bile seyretmemişler de Ayhan’a sallıyor! Zavallı futbol, zavallı Türkiye. Geçtiğimiz haftanın yıldızını kulübede tutup, hücum aksiyonlarını battal etmek, ya da bir ‘topkıran’a teslim etmek, nasıl bir ‘birbilen’ gafletidir? Selçuk hava değişimine gelmiş onbaşı görüntüsünden taviz vermezken, Eboue istediği kadar yırtınsın! Neyse Semih Kaya gibi bir kaya kazanılıyor da, insanın içi kısmen ferahlıyor.
Ayhan, Eboue, Melo etkinliklerinin, kurusıkı taraka’dan farksız kalması nedeni, Kayseri standartlarından vazgeçilmesidir. Sonuçta Savaşyurdu hışmından ‘ucuz kurtuldular’ da denilebilir. Rakibi çözecek formüller üretmekte sıkıntılıdır, re re re -ra ra ra’lar! Bayramınız kutlu olsun.