Riekerink olsun!

Haberin Devamı ›
Son zamanlarda Türkiye Futbol Direktörü ve geleceği konusunda yorumlar da, tespitler de çok arttı. Hemen her platformda ‘milli takımın başına kim gelmeli?’ Sorusuyla karşı karşıya kalıyor, anketlere rastlıyorum. Haziran ayında bir yazı yazmıştım Fanatik’te “Galatasaray’ın çılgın hatta soygun olarak dahi tanımlanacak transfer savurganlığına, kasayı tamtakır eden uçmuş teknik direktör ve futbolcu maaşlarına, menacer kaptı kaçtılarına son verecek model Riekerink tevazuu ve aklı olacak. Hollandalı dışında bir isim aranmamalı, bu doğru karakterle yola devam edilmelidir.” O gün bu gün, tespitlerimde yanılmadığımı görmenin huzurunu, keyfini yaşıyorum doğrusu. ‘Fatih Terim giderse, kim gelmeli?’ sorusunun cevabı bende çok net. Riekerink gelmeli! Lucescu’yu kaçıran akıl, aynı hatayı yapmamalı ve önce ‘iyi insan’ modeli Hollandalı’yı ‘Ay Yıldızlı Armada’nın başına getirmeli. Futbol kültürü, disiplini, ahlakı, ekonomik dengeleri ve terbiyesi için bu doğru yapıyı tercih edip, değerlendirmek zor mu?
20 yıl önce yazmıştık
Hatırlarsınız, 20 yıl önce Galatasaray’ın ekonomik yönden batmaya doğru nasıl uygun adım koştuğunu, bir kısım sözde Galatasaraylı çıkarcı ve yandaşın da bu hale nasıl çanak tuttuğunu, defalarca yazmıştım Fanatik’te...
Şimdi ne oldu? Galatasaray’ın günümüz vaziyeti Temel’in acı hikayesinden farksız değil mi? Karısına, çocuğuna, komşusuna, konusuna hatta muhtara dahi Temel ‘çok hastayım’ diyor. Fakat hiç kimse dikkate almıyor! Ölmüş sonra Temel ve mezar taşına yazdırmış ‘Hastayım hastayım dedum inanmadunuz, şimdu ne oldu peki?’ İşte Galatasaray’ın günümüz hikayesi de budur!