Şampiyon mu oldular?

Haberin Devamı ›
Tutarsızlıkta bu denli tutarlı olabilmek büyük marifet ister! Becerenlere bravo. Conceiçao’dan bir büyük kazık yenildi ya, şimdi de mevcut yabancılar, içerden aynı kazığı atmanın peşinde...Ribery meselesinin yersiz paniği gayrimüslimleri hareketlendirdi. Elin oğlu gözünün yaşına bakar mı? Vuruyor satırı. Bugünden uyarıyorum. Canaydın ve yönetimi bir büyük yanlışa daha okey vermekte. Şu yaşananlar, sezon içinde patlaması kesin TNT kalıplarının, takımın içine şimdiden döşenmesine göz yummaktır.Stjepan Tomas’ın bu dönem, Mondragon’un da her dönem sahneye koyduğu ‘para para para’ oyununa ‘DUR’ denilmezse, bu aymazlık takımın tamamında muhtelif sıkıntılar yaratır. Oyunun bitimindeyse duyulacak olan, alkış değil, “yuuuuh” teraneleridir. Salonun yarıdan çoğunun erkenden terk edilmiş olduğu görülecek, sezon başarısızlıkla sonlanacaktır.Mondi ve Tomas’ın haketmedikleri paraları istemesi, takımın içine zehir atmanın bir başka versiyonudur. Bu ikili ya Galatasaray kurallarına uyacak, ya da gidecek. Şampiyon mu oldular da fiyatlarını yukarıya çekiyorlar. Sen ligi 3. sırada bitirmişsin, utanmadan zam istiyorsun. Hangi başarısız şirket, kadrosuna zam yapar? İşini bilen bir yönetim, şu taleplere, bırakın tavizi, cevap bile vermez. Derhal kovar. Aksi halde zararı tüm camia çeker. Adam mı kalmadı? Tomas ve Mondi Galatasaray’ı hak eden kimlikler olmadıklarını belgelemek için daha ne yapacak?Tunç Kayacı, ‘sosyete medyası’nın ilgisini çekmeyen önemli bir konuyu ele almış. Altan ve Ragıp... Karakter erozyonunun zirve yaptığı, futbol dünyamızdaki iki kardelen çiçeği Sarı-Kırmızılı formayı giyiyor fakat bu doğru Tunç’tan başka kimsenin dikkatini çekmiyor. Altan ve Ragıp yeşil çimlerde yıllardır kanıtladıkları kariyerleriyle şimdi zirve yapacak. Temennim de, duam da budur.Bodrum dolaylarından tezip yedim. Bıçakcı-Terim buluşması, yazdığım gibi değilmiş. “Bilgiyi kaynağından almadan böyle bir şeyi nasıl yazabilirsiniz?” diye sordular. Ben de, eleştiriye açık olduğumu, herkes gibi hata yapabileceğimi, yanlışımı düzeltebileceğimi söyledim.Olayın esası şuymuş: Jet-Ski var. Var da, bir tane var. Diğeri güçlü bir tekne. Kum kosterinin az küçüğü. Evet Bıçakcı’nın kilosal, TFF’nin kurumsal ağırlığı birleşince, Jet-Ski o sikleti taşıyamamış. 15 saniyelik görüşme Jet-Ski-tekne buluşması olarak gerçekleşmiş. İşin aslı bu.Merak ettim! Jet-Ski’nin bile 15 saniye taşıyamadığı ağırlığı, futbolumuz nasıl taşıyacak?TAŞIYAMAYACAK!