Yetiştirme yurdu!

Haberin Devamı ›
Şu iyi bilinmeli; Galatasaray Spor Kulübü yetiştirme yurdu değil. Elbette huzur evi de değil. Zaten mevcut imarethane kavramına bu iki eksiği(!) kattığınızda, zamanla spor kulüpleri yerine Darülaceze’nin rakibi olursunuz ancak. Yönetim bazı gerçeklerin, gerekliliklerin farkına varmalı artık. Yıllardır uyarıyoruz, fakat onlar bildiklerini okuyor ve devran dönüyor. Dönüyor da ters dönüyor. Ara sıra kazanılan şampiyonluklara değil, borç batağına bakın ve ne demek istiyorum anlayın.
Ahmet Akcan, kamp yönetim kriterleri yetersizliği sonucu, yarattığı krizle sadece takımı değil, kulübü bunalıma sokmuştur. Yanlış operasyonun olumsuz yan etkileri, her geçen hafta ortaya çıkmakta. Sporcuların mutlu ve huzurlu olması gereken ortama, liderlik defonuz nedeniyle zehir atarsanız olacağı bu. Kalli ne kafada olduğunu, Ankaraspor maçı sonrası Oğuz Tongsir’e verdiği cevapla belgelemedi mi? Bu vaziyet kulüp içi iletişim ve bırakın dünyayı, acılı gününde Türkiye’den bi-haber olma zaafiyetinin resmidir zaten.
Galatasaray’a kazandırılan futbolcu derhal aktif olup, sonuçları olumlu etkileyecek düzeyde olmalı. Yetiştirme yurdu veya ‘Sabret gönül birgün olur, bu hasret biter’ şarkısının realiteye geçme sahnesi değil ki orası! Onu bekle, bunu bekle... Nereye kadar? Kalli’nin huzuru kaçmasın... Tamam! Tamam da birader, milyonlarca Galatasaraylı’nın huzuru ne olacak? Burası dalga geçer gibi kadrolarla sahaya çıkıp, deneme yanılma metodları uygulanacak yer midir? Amatör kümede dahi yapamazsın bunu.
Denizlispor lig maçı galibiyetine methiyeler düzenler uyanıyor galiba! Aslına bakarsanız onlar hiç uyanmasa da olur. Kendi gönül bahçelerine göre bakar ve oyalanırlar. Amaaaa... Galatasaray’ın teknik ve idari yönetiminin böyle bir lüksü yok. Bu takım şans-talih eşliğinde gidiyor, fark etmek zorundasınız. Yerden yere vurulan Zico ve Fenerbahçe hemen dibinizde. Müthiş bir avantajı, Kalli kaprisleri ve Akcan iş bilmezliği sona erdirmiş, ufukta Galatasaraylı adına kara bulutlar belirmiştir.
Uyarıyorum!