İçeride farklı kazanılan Hatayspor maçı Sivasspor’un olması gereken özgüvenine dönüşünü sağlamış. Sezonun flaş takımlarından birine karşı elde edilen galibiyetle ayağa kalkan Yiğidolar, hemen ardından bir diğer lige damga vuran ekip Alanyaspor’a karşı da kazanacağını hissettirdi. Alanya için ise Bülent hocayla yakalanan yenilmezlik serisini şehrin derbisinde sonlandırdıktan sonra hemen reaksiyon göstermesi gereken bir haftaydı. İlk yarısı sert geçen maçın ikinci devresinde golü bulan taraf Yiğidolar oldu. Hem de sürpriz bir isimle: Kerem Atakan Kesgin... Buca altyapısında parıl parlarken Süper Lig’de Göztepe ve iki senedir Sivas’ta kayıptı genç yıldız adayı. Rıza hoca bir genci oynatmak için oynatmaz. Demek ki hazır hale gelmiş. Bulduğu şansı da takımını bu zorlu deplasmanda galibiyete taşıyarak değerlendirdi.

Genç Kerem’le zafere

Önü açık, inşallah yolu da açık olur genç Kerem’in.... Geçen yıl sol bek Ziya’nın içinde uzun yıllardır o mevkiinin adamıymış gibi orta saha oyuncusu çıkaran Rıza hoca şimdi de yıllardır stoper oynayan Caner’den sağ bekte üst düzey katkı alıyor. Üst üste gelen bu iki zafer Sivasspor adına aynı geçen sezon olduğu gibi uzun bir serinin başlangıç temelleri olabilir.

Gaziantep FK’nın sezon başında zamana ihtiyacı olduğu barizdi. Bu sabrı başkanından, teknik heyetine, futbolcusundan taraftarına herkes gösterdi. Nitekimsonunda eksiklerine rağmen keyif veren bir futbol ortaya çıkmaya başladı. Konya gibi ligin ne yaptığını en iyi bilen takımlarından birine karşı elde ettikleri zafer bunun göstergesi. İlhan Palut’u ise ayrı kutlamak lazım. Yenilseler de alkış alan bir oyun anlayışı koydular sahaya. Maçın önemli anlarına gelince...

VAR iyi çalıştı

7. dakikada Fırat Aydınus VAR monitörüne giderek penaltı noktasını gösterdi. Guilherme takımını öne geçirdi. 9’da Muhammet Demir’in vuruşu direkten oyun alanına döndü. 18’de Caulker kafayla skoru eşitledi: 1-1. 52’de Hamza Mendyl’ın kale alanına çevirdiği topu Muhammet filelere gönderdi: 2-1. 72’de Cikalleshi, soldan topla birlikte içeriye doğru girerek şutunu çekti ve topu filelere gönderdi. Golün ardından yan hakemofsayt bayrağını kaldırdı. VAR kontrolünün ardından gol geçerli sayıldı: 2-2.

Figueiredo sahnede

85. dakikada sol kanattan gelişen Gaziantep FK atağında Hamza Mendyl rakibinden sıyrılarak çizgiye indi ve topu bekletmeden kale alanına çevirdi. Figueiredo’nun vuruşunda top filelere gitti: 3-2

Şiddetle kazanmaya ihtiyacı olan iki takım için kırılma haftaları... İki teknik adam da stres altında. Kenardaki gerginlik doğal olarak oyuncular üzerindeki baskıyı artıran etken. Bu baskı da futbola olumsuz yansıyor haliyle. Hatadan kaçarken risk almayan bir çarpışma çıkıyor ortaya. Yüksek konstantrasyonlu ilk yarıda konuk takım adına tek pozisyon var. Soner’in sağdan getirip çektiği şut. Kayserispor ise Kayserili İlhan Parlak’la 32’de ilk pozisyonunda golü buldu. İkinci yarı düşen enerjilerle beraber konuğun aldığı riskler ev sahibinin işini kolaylaştırabilirdi. Ancak Kayserispor’un sezon başından bu yana devam eden kâbusu yine hortladı. Takım 60’tan sonra ilginç bir şekilde el frenini çekiyor.

VAR’dan gelen gol

72’de Tijanic’le kaçıran Göz Göz, 82’de Arslanagic’in kafasıyla eşitliği sağladı. Kalkan bayrakla iptal olan gol VAR sayesinde tabelaya yazılırken kalan bölümde tablo değişmedi. Sonuçtan bağımsız... Göztepe, Nestor El Maestro’da inat ediyor. Sabır en önemli irade. Özellikle Türk futbolunda arayıp bulamadığımız bir erdem artık. Ancak takımın vücut dili, ‘bu iş bu hocayla olmayacak” diyor. Ayrılık uzak görünmüyor, bu belli. Çünkü tünelin sonunda ışık yok. Son 7 maçında tek galibiyet görmüş Kayseri için de durum iç açıcı değil. Yani bu kadronun hakkı kesinlikle bu değil.

Sabredenlerin kazandığı, sabırsızların kaybettiği bir maç izledik. Savunmasıyla, orta sahasıyla, hücumuyla bariz defoları olan bir takımdı Giresunspor sezon başında. Herkesin de düşme adayıydı ilk haftalarda. Türk futbolunun gelenek ve göreneklerine göre ilk Milli arayı görmesi bile sürprizken Hakan Keleş’e sabredip, takımı getirdiği noktanın kıymetini bilen yönetimin zaferi aslında dünkü. Hakan hocaya da büyük alkışlar. Takım savunması kaya gibi oturmuş, agresif hücumlar yapabilen bir takıma döndüler. Yeni Malatya’ya gelince... Süper Lig’e çıkardığı takımı, Süper Lig’de en zor zamanında tutup tarihe geçen İrfan Buz’a o kadar az kredi verdiler ki medet umdukları Sumudica ile atak bile yapamayan bir ekip haline geldiler. Giresunspor’un kazandığı penaltı ve Diabate golü hak ettikleri 3 puanı getirdi, ateş hattından da çıkışı...

Sumudica’nın suyu ısındı!

Malatya için ise gelişigüzel ataklardan gelen bir direkten dönen top ve bir pozisyonumsu atak dışında bir şey yok. Sumudica ile bu işin olmayacağı açık. Bakalım İrfan Buz’a gösterilmeyen sabır Rumen teknik adama ne kadar gösterilecek.

Neresinden tutarsanız tutun heyecan vadeden bir maçtı. Başından sonuna kadar da öyle geçti. Kariyerlerinde Manchester’ın Mavisi ve Kırmızısı’nda forma giymiş olan iki golcü Balotelli ve Diouf’un kapışmasında sonucu kaleciler belirledi. Özellikle ligin en şutör ismi olan Balotelli’nin defalarca yokladığı Hatay kalesinde Munir başarılı iş çıkardı. Konuk takımın saldırdığı anlarda ise Demirspor’u ayakta tutan isim Muriç’ti. İlk yarıda karşılıklı hızlı ataklar, şutlar, röveşatalar, rabonalar, direkten dönen şutlar derken ikinci devrede tansiyonun daha da artacağı belliydi.

Taraftardan müthiş destek

Taraftarının müthiş desteğini arkasına alan Adana Demirspor, rakibine oranla çok daha agresif çıktı soyunma odasından. Kazanmayı çok istediğini kurduğu baskıyla sadece izleyenlere değil rakibine de kabullendiren Montella’nın takımında Yunus Akgün’ün savunmaya tehditleri golü de beraberinde getirdi. Kontrolü, çalımı ve bitirişi; onu verdiği için Galatasaray’ı pişman edecek cinstendi. Gol 64’te geldi ama kalan 30 dakika da nefes kesiciydi. Skoru korumayı başaran Demirspor hak ettiği bir galibiyet kazanırken taraftarını da sevindirdi.

Başakşehir’e tarihi şampiyonluğu getiren karakter, maçın her esnasında rakibe gücünü kabullendiren ve “Ben bu maç kazanırım” dedirten hücum agresifliğiydi. Aykut Kocaman döneminde istatistikler her ne kadar bu yönde olsa da bariz bir bitiricilik sıkıntısı çeken takım Emre Belözoğlu’nun gelişiyle fabrika ayarlarına tam anlamıyla dönmüş görünüyor. Üst üste kazanılan 3 maçın ardından Sumudica’nın 7’li savunmasına karşı böyle farklı kazanmak, 1 ayda toplanan 12 puanla iddia ortaya koymak tamamen Emre hocaya yazar. Merkezde Tolga Ciğerci’nin yaşadığı evrim, Visca’nın yeniden ortaya koyduğu arzu, savunmanın toparlanışı tamamen Belözoğlu’yla çalışmaktan mutlu olan oyuncu grubunun vücut dili aslında. 39’da Tolga’nın attığı golle öne geçtikten sonra Visca’nın 59’daki füzesi maçı kopardı. Aynı Visca’nın Süper Lig’deki 356. maçında 100. asistini Okaka’ya yapmasıyla 3 puan da perçinlenmiş oldu. Okaka 9 maçta attığı 7 golle krallığın en büyük adayı.

Sumudica darmadağın!

Kasımpaşa’dan sonra evinde Başakşehir’e karşı da çok kötü oynayarak kaybeden Malatya ile Sumudica’nın birlikteliği çok uzun sürmeyecek gibi. Antep en başarılı döneminde yollarken, Rize’yi darmadağın olduktan sonra yollarını ayırırken Malatya’nın direkt ona koşması, aynı şeyleri deneyip farklı sonuç bekleme hatasının en net göstergesi. En başta ülkedeki birçok genç teknik adama haksızlık...

Göztepe’nin Nestor El Maestro’ya karşı gösterdiği sabır, Giresunspor’un Hakan Keleş’in arkasındaki duruşa pek benzemiyor. Çünkü Sarı-Kırmızılılar’ın gidişatı oyun olarak bir türlü ışık vermiyor. Alanya gibi bu ligin en zor deplasmanlarından bir tanesinde 3. dakikada Davidson’un golüyle geriye düştükten sonra futbolcuların ortaya koyduğu reaksiyon aslında muazzam. Ancak ikinci yarıda gelen Tijanic ve Lourency gollerinin birer şans golü olduğunu göremeyip bunun değerini bilememek, yani koruyamamak anlamsız. 89’da Milunovic, Alanya’nın haklı baskısı ve tek kale oyununun karşılığını beraberlik golünü atarak getirdi. Son anlar ise İrfan Can Eğribayat ve rakip arasında oynandı. Yani bir teknik adam öndeyken yaptığı hamlelerle nasıl bu kadar teslim olur şaşırtıcı doğrusu. İrfan o ana kadar sadece 1 kurtarış yapmış. Uzatmalarda ise 3’ü karşı karşıya olmak üzere 5 gole siper oldu resmen.

El Maestro ile olmuyor

Heyecanın tavan yaptığı o anlarda galibiyeti kaçıran taraf net olarak ev sahibiydi. Göztepe için 1 puan her ne kadar altın değerinde de olsa aldatıcı olmamalı. Takım olarak bu kadar dağınık ve kopuk bir görüntü vermeleri, spontane pozisyonlara gebe kalmaları bu işin Sırp teknik adamla gitmeyeceğinin göstergesi. Bülent Korkmaz ve öğrencilerini ise bir kez daha kutlamak gerek.

Sezonu iki flaş hocası, bireysel ve takım performanslarıyla lige damga vuran iki oyuncu grubu... Haliyle temposu yüksek, pozisyonu bol, hatta skoru da hareketli bir karşılaşma bekliyor insan. Planı olanlar, sahada ne yaptığını bilen takımlar ve bu takımların teknik adamları aynı türden rakiplerle karşılaşmayı severler. Çünkü analiz ettikleri şeyden başkasıyla kolay kolay karşılaşmayacaklarını bilirler. Spontanesi zayıf bir maç olacağı belliydi. Nitekim öyle de bir 90 dakika izledik. 30. dakikada Hatayspor öne geçti. Ev sahibi takımın savunmada az adamla yakalandığı pozisyonda Diouf’un pasıyla sağdan ceza sahasına giren Lobjanidze, meşin yuvarlağı kale sahası önünde uygun durumda bulunan El Kaabi’ye verdi. Bu futbolcu da topu ağlara yollayarak 1-0’ı yazdı.

Cevap gecikmedi

Karagümrük’ün cevabı çok uzun sürmedi. 38. dakikada skor eşitlendi. Borini’nin sağdan ortasında, Pesic kale sahası önünde savunmaya rağmen yaptığı vuruşla topu filelerle buluşturdu: 1-1. 49’da El Kaabi net fırsatı harcamasa aslında daha hareketli bir ikinci yarı görebilirdik. Keza 65’te Biglia’nın yaptığı hatada topu kaparak ceza sahasına giren Diouf’un sert şutunda kaleci Viviano iki hamlede meşin yuvarlağı kontrol etmese yine karışabilirdi ortalık. Sonuç olarak Hatay ikinci yarıda kaçırdıklarıyla 2 puanı da kaçıran taraftı. Her şeye rağmen iki hocaya da alkışlar.