Giresunspor'a hayat öpücüğü

Fatih Tekke, kendisini anlatmayı sevmeyen bir hoca. Yakında tanıma fırsatı bulduğum için sadece şu kadarını ifade etsem yeterli bence. Taç organizasyonları dahil olmak üzere oyunun her alanını ve saniyesini planlı oynamak istiyor. Sporcu psikolojisine dair bulabildiği her şeyi okuyor. Bugüne kadar hak ettiği şansı bulamamıştı. İstanbulspor’da büyük fark yaratacağı kesin. 2 idmanla çıktığı Fenerbahçe maçı elbette ölçü değildi. Ancak dün Giresun deplasmanında etkilerini fazlasıyla gördük. Çok da güzel bir hücum setiyle Valon Ethemi golü de geldi. Tekke için her şey istediği gibi giderken 30’da Mehremic’in basitçe gördüğü kırmızı kart tüm planları alt üst etti. Bu kez baskı ev sahibine geçti ve soyunma odasına girmeye ramak kala Alper Uludağ’ın cılız şutunu kaleci Jenssen kötü bir şekilde içeri aldı. Devreden sonra ise kontrol tamamen Çotanaklar’a geçti. 48’de Campuzano, 56’da ise Mejia’nın golleri maçı kopardı. Son bölümde İstanbul farkı 1’e indirse de maç dönmedi.

Tribünler bomboş

İki takımın da kazanmaya çok ihtiyacı vardı. Mücadelenin kaderini kırmızı kart tayin etmese seyir zevki çok daha yüksek bir maç izleyecektik. Yine de 8 maç sonra kazanan Hakan Keleş için adeta hayat öpücüğü oldu bu 3 puan. Bu arada böyle bir güzel stadın, böyle güzel bir havada bu kadar boş kalması Giresun’un yalnızlığının göstergesi. 44 yıl aradan sonra Süper Lig’de ikinci sezonunu geçiren bir takımın çok daha coşkulu tribünler önünde oynaması gerek.