Arama

Popüler aramalar

Şike eskiden de suçtu

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Aziz Yıldırım’ın tutuklanmasına kadar varan şike olaylarında yanlış bir algılama var. 14 Nisan 2011’de çıkan yasadan önce şikenin adeta suç olmadığı gibi bir izlenim yaratılıyor. Oysa Türkiye’de şike her zaman suçtu ve daha önce de takımlar küme düşürülmüştü. Örneğin Kasımpaşa ile Karşıyaka 1960’ların başında şike yaptıkları için küme düşürüldüler. Karşıyaka mahkeme kararıyla döndürüldü. O zaman da böylesine kanıtlar olmadan kanaatle karar verilirdi. Artık atasözüne dönüşen “Rüşvetin belgesi mi olur?” saptamasında olduğu gibi şikede de ancak gazetelere yansıyan iddialar olabilir. Yoksa kimse başkanlar, teknik direktörler, menajerler ve futbolcular arasında noter onaylı maç satış sözleşmeleri aramasın. Tüm dünyada şike suçunda temel ölçüt kanaattir. Futbolu yöneten kurumlar maçların anlaşmalı oynandığına kanaat getirilerse kesin kararlarını verirler. Yoksa hiçbir takım için şike kararı vermek mümkün değildir.
Bir de şikeyi yapanların kişisel suç işlediklerine, takımlarını bağlamadıklarına dair kamuoyu oluşturulmaya çalışılıyor. Taze başkan Mehmet Ali Aydınlar da kulüp aidiyeti nedeniyle buna sığınma ihtiyacı duyuyor havasında. Ancak seçilmiş başkan ve yöneticilerin yaptığı şikeler bal gibi kulüpleri bağlar. Nasıl federasyon seçiminde attıkları oyları kulüpleri adına kullanıyorlarsa para gönderip, satın aldıkları maçları da temsil ettikleri dernek kuruluşunu bağlayacak biçimde yerine getirmiş olurlar. M. Ali Aydınlar’ı seçen iradeyle maç satın alma tercihi hukuken eşittir. Aksi durumda hiç bir takıma şike yaptırımı uygulanamaz. Neyse ki UEFA ve FIFA olaya M. Ali Aydınlar penceresinden bakmıyor. Futbolun evrensel yöneticileri şikenin ruhunu çok daha iyi kavrayıp gereken kararları alabiliyorlar. Yerel düzeyde gösterilemeyen cesaret eksikliğinin uluslararası düzeyde kabul görmeyeceğini belirtmek kehanet olmayacaktır. Son olarak Ünal Aysal takındığı tavırla taraftar gözünde büyük itibar erozyonuna uğruyor. Çelebilik ile teslimiyet arasındaki ince çizgiyi bilemiyor.