Yeni bir başlangıç

Haberin Devamı ›
Meslek hayatımda büyük kuruluşlarda yöneticilik yaptım. Bankacılık, yayıncılık, reklamcılık, futbol takımı idareciliği gibi. Hepsi de ülkemizin güzide kurumlarıydı. Ama en sevdiğim uğraşım hep futbol yorumculuğu oldu. On seneyi aşkın bir süre Akşam’da köşem vardı. Yazarken Dünya’nın dört bir yanından dostluklar edindim. Ancak son bir sene yaptığım futbol yöneticiliği nedeniyle yazmaya ara verdim. Sait Faik’in ‘’yazmasam çıldıracaktım’’ sözünün bana uyduğunu düşünüyorum, yazamamak etkiliyordu. Sizlere seslenmek hasretime son veren Necil Ülgen’e müteşekkirim. Fanatik’teki yeni başlangıçtan heyecan duyuyorum.
Yazarlık hayatımın önemli işlerinden birisi genç futbolcuları izlemek ve tanıtmak oldu. Arda Turan, Aydın Yılmaz, Uğur Demirok, Ferhat Öztorun, Mehmet Düz, Erkan Ferin gibi bir çok delikanlı kendilerine ilişkin yorumları köşemde okudular. Yazılarımın başka boyutları da vardı. Başkan Özhan Canaydın gençlere ilişkin yazılarımdan sonra arayarak şakayla karışık ‘’Ömer, lütfen bu kadar çok yazma. Ertesi gün babaları ve menajerleri yazılarını kapıp bize geliyorlar’’ diye sitem ederdi. Fanatik günlerime Özhan Bey’e sevgilerimi ileterek , gençlerle başlıyorum.
Galatasaray’ın sezon başında parlayıp, sonra Nedim Yiğit’e yeniden emanet edilen gençlerden Emre Çolak’ı kamuoyunca nispeten tanıyor. Emre orta sahada oynayan minyon fizikli, çok yetenekli Galatasaray alt yapısı geleneğinin son temsilcisidir. Zafer Şakar, Oğuz Sabankay, Mehmet Düz ve İrfan Başaran ekolünün devamıdır. Hepsinin sınıf atlayamamasını Emre’nin aşabileceğini düşünmek istiyorum. PAF takıma dönüşün yaratabileceği sorunları yenebilmesi durumunda Emre, iki hafta boyunca bulutlar üzerinde dolaşma mutluluğunu uzun yıllara taşıyabilir.
A takıma yükselen Serdar Eylik ise sürprizdir. PAF maçlarında canlı izlememe rağmen fazla etkilenmemiştim. Takım Hollanda’ya giderken Fatih İbradı ve Nedim Yiğit’le sohbet ederken Serdar’a ilişkin beklentileri dikkat çekiciydi. Üstün tekniğine ve oyun zekasının üstüne, bedensel ölçümlerinin mükemmele yakın olduğunu belirtmeleri umudumu artırdı. Rijkaard ve Neeskens’in verdiği şanstan sonra Serdar, Galatasaray altyapısının yüzakı olmayı omuzlarına yüklenmelidir.