Beşiktaş yenilmez!

Haberin Devamı ›
Bu olumsuzluk Fenerbahçe maçı öncesi tam tersi bir durum yarattı. Takım hiç bu kadar, istekli, arzulu ve kazanma azmi içinde olmamıştı. Kiminle konuşsak, genelde aynı söylem ile karşılaşıyoruz: “Uzun zamandır maç kazanamadık. Puanlar, derbiler kaybettik. Bunlar futbolda normal olabilen şeyler. Ancak prestij her şeyin üstünde. Fenerbahçe maçına farklı duygular içinde çıkacağız.” Bunu duymak da o kadar önemli değil. Anlıyor insan, ortama girince.
Tayfur Havutçu, hafta boyunca takımı fazla sıkmadı. Hilbert’in dönüşüyle, savunma şekillendi. Rakibin orta sahadaki üstünlüğünü yok etmek adına, alan savunması ön plana çıkartıldı. İdmanlarda, bu bölgede Ernst, Veli, Fernandes ile birlikte her iki kanatta Q7 ve Simao’ya dönüşümlü görev yaptırıldı. Sıkıntının olduğu yer forvet. Mustafa formsuz. Bebe’nin maç eksiği var. Edu ve Holosko bu yükü kaldıracak düzeyin gerisindeler. İşte bu noktadan hareket ile Kadıköy’de uzun pasa dayalı taktik ile mücadele edilecek. Savunma arkasına atılacak uzun toplarda, Simao ve Q7’ye, Hilbert ve İsmail de katkı sağlayacak. Göbekten Ernst-Veli ya da daha çok Fernandes-Veli bindirecek. Böylece ani ataklarla gol aranacak. Köşe atışı, ya da kaleye yakın faüllerde, Fernandes topun arkasında olurken, arkadan Egemen ve İbrahim de ileri çıkacak.
Savunmaya alarm
Galibiyet için sahada olacak Kartal, hastalık haline dönüşen basit ve amatörce gol yeme sorununu
da aşmak için önlemler aldı. Defans olabildiğince öne kurulacak. Yan ve yüksek toplarda orta alandan destek gelecek. Şu gerçek. Fenerbahçe bu maçı alırsa şampiyon olur! Beşiktaş’ın ise kaybedecek bir şeyi yok. Tek çıkış yolu kazanmak. Diğer sonuçlar, Kartal’ı ilgilendirmiyor. Tüm bunların ışığında, Beşiktaş penceresinden baktığımızda ortaya çıkan durum; galibiyet. En kötü ihtimal ile Beşiktaş’ın kesinlikle kaybetmeyeceği.