Denizli Çoban!

Beşiktaş, Bursa ile berabere kalıp liderliği elinin tersiyle itti. İnönü’de müthiş taraftar desteğini arkasına alan Kartal’a en büyük darbeyi maçın hakemi Deniz Çoban vurdu. Ligin tartışılan hakemlerinin başında gelen Çoban, bütün taktir haklarını Bursaspor’dan yana kullandı. Bu bir yana. Asıl konu maçın sonucuna tayin etmesiydi. İbrahim Toraman’a verdiği kartlar ne kadar doğruysa, Delgado’nun pozisyonunda çalmadığı penaltı o kadar yanlıştı. Başkan Yıldırım Demirören her ne kadar kasıt aramadıklarını belirtse de, olay bunu yansıtmıyor. Delgado ceza alanına giriyor. Hakem en fazla beş metre arkasında, şutunu atıyor. Son adam olarak görev yapan Ömer, elini uzatıp gole giden topun yönünü değiştiriyor. Karar: Devam. Hakemin gözü önünde yaşanan bu durum dünyanın her yerinde açık penaltı ve kartı gerektirir. Haftalar önce uyarmıştık, Beşiktaş’ın en büyük rakibi ne Sivas, ne Trabzon, ne de diğer takımlar diye. İşte göz ardı edilen hakem faktörü liderliği söküp aldı. Belki de çalınmayan bu penaltı, kaçan, daha doğrusu elden alınması muhtemel şampiyonluğun habercisidir.
Sahada Çoban’a ayak uyduran biri daha vardı. O da Mustafa Denizli. Şimdi hocanın hatalarına bir bakalım.
1. Her fırsatta kadro istikrarından bahsediyor. Ancak son haftalarda takım sahaya sürekli değişik 11’le çıkıyor.
2. Atıp attırdığı gollerle öne çıkan Yusuf, böylesine önemli bir maçta kenarda bekliyor.
3. Çok geç gelen değişiklikte Yusuf giriyor. Holosko yok, Tello yok. Ya bu adam kimi kaçırıp, pozisyona sokacak?
4. Toraman’ın kart gördüğü ilk pozisyon sonrasında kenardan en küçük uyarı gelmiyor.
5. Sivas puan kaybetmiş. Rakip sadece gol yememe adına sahada. Kötü de olsa böyle bir maçta Tello oyundan çıkar mı? Şilili’nin atacağı bir pas, yapacağı bir asist sana üç puana getirmez mi?
6. Herkes gördü ki, yeni yabancılardan Zapotocny ve Sivok’un bu takıma katkısı yok. Cisse gibi bir adam küstürüldü, neden Uğur, Serdar Kurtuluş’a bunlar kadar şans verilmedi.
7. Takım Rüştü-Ekrem, Toraman, Gökhan, Üzülmez-Yusuf, Ernst, Tello-Delgado-Holosko, Bobo kadrosu ve sistemi ile oynasa, bu maç böyle bitmezdi.
8. Denizli değişiklikleri çok geç ve yanlış tercih yaparak kullanmaya başladı, kayıplar ortaya çıktı.
9. Rakibin tek atak yönü Volkan’ın bulunduğu kanat. Bu oyuncu sürekli boşta bırakıldı, önü açık tutulup nerdeyse kahraman yapılıyordu.
10. Yönetim, taraftar ve medya desteğini sınırsızca arkasına almışken, yapılan bu ve benzeri hataların tek sorumlusu Denizli’dir. Elbette bütün bunlar futbolcuların sorumluluğunu da ört bas etmez.
Denizli’nin yapması gereken şapkasını önüne koyup takımı ona göre yönlendirmesinden geçiyor. Çünkü bu kadro hem şampiyonluktaki diğer takımları, hem de hakemleri yenecek kapasitede! Sözün özü: İş Denizli ve ekibinde bitiyor.