Denizli'nin yaptığı!

Buna Sivas’ı da eklemek lazım. Dün sabah dönüş yolculuğunda çok ilginç olayla karşılaştık. Sivaslı oyuncular İstanbul uçağı için gelmişler alana. Yabancılar, birkaç tane de yerli oyuncu. Ancak alanda gidenlerden fazla futbolcu var. Bir baktık, sarılıp vedalaşıyorlar. Hem de nasıl uğurlama. Sanki bir daha hiç görüşemeyecekler gibi. Ya da çok uzun bir yolculuğa gönderir gibiler. İşte Sivas’ın içindeki gizli güç bu olsa gerek. Verilen ara izinde hem de bir pazar sabahı erken saatte, kent dışına çıkan takım arkadaşlarını yolcu etmeye gelen, şehirde kalanlar...
Hani Sivas küçük yer. Herkes aile gibi yaşıyor yaklaşımı pekala olabilir. Ancak gitmediğimiz yer yok. Başka hiçbir kentte bunu göremedik.
Beşiktaş’a bu açıdan baktığımızda böyle bir görüntü yok elbette. Ancak takım içinde inanılmaz bir dayanışma olduğu da gerçek. Sezon başı kampında birbirine giren Toraman ve Üzülmez’in bugün arasından su sızmıyor. Nobre evinde yemek veriyor. Yeni evliler kafileye boğaz keyfi çekiyor. Denizli, balık ziyafetlerine herkesi ekliyor. Başkan oyuncuların tüm isteklerine olumlu bakıyor. Futbolcu eşleri birlikte etkinlikler düzenliyor. Bunlar gibi bir sürü yaşanmışlık mevcut... Sonuçta lige baktığımızda bu iki takım zirvedeler. Ortaya çıkan durum gayet açık; saha dışındaki zenginlik, içeri yansıdığında başarı da kaçınılmaz oluyor.
Aynı durum diğerlerinde söz konusu değil. Trabzon’da hala transferler, ve teknik ekip tartışılıyor. Fenerbahçe’de hoca oyuncular ile barışık değil. Yönetim de olaydan rahatsız. Galatasaray’da ise değişimin sancıları sürüyor. Kaptanlık tartışmaları. İçerideki kaos bir şekilde sahaya yansıyor.
Beşiktaş Mustafa Denizli ile önce saha dışını düzeltti. Ardından çıkışa geçti. Ancak yine Denizli yüzünden resmen beş puan verdi. Tecrübeli hoca önce Fenerbahçe derbisinde, ardından Sivas deplasmanın da yanlış oyuncu tercihi yapıp takımı bozarak bunun yolunu açtı. Umarız, olay bu iki maçla son bulur.