Denizli'yi dinlerken...

Haberin Devamı ›
Mustafa Denizli hoca ile tanışmamız, Galatasaray muhabirliği yaptığım yıllardan. Çok eskilere dayalı yani.
Önceki gün gazetede çıkan yazımıza alınmış, oldukça da içerlemiş. Hocanın içerlediği konu sadece bir kelimede saklı, o da şu; Denizli camiada daha iyi bilinsin...
Konuyu biraz daha açalım...
Yazıda eski futbol şube sorumlusu Serdal Adalı’nın, o döneme ait görüşleri vardı. Mustafa hoca, inkâr da etmedi.
“Ferrari’yi ben aldırdım. Ardından da özel hayatı yüzünden gönderilmesini istedim. Quaresma gibi bir oyuncuyu kim istemez? Ancak kadrodaki 12 oyuncunun alacakları dururken, böyle bir işe kalkışmanın doğru olmadığını bildirdim...” dedi.
Denizli’nin can alıcı noktası ise, “Türkiye’de menacerleri bitiren adam benim. Bu konuda en son ismi konuşulacak kişi de benim. Nasıl olur da onlar ile aynı kefeye konulurum” çıkışı oldu.
Ayrıca yazıda bahsi geçen menacer Ogan Tarhan’ın babasının kendisine hocalık yaptığını da vurgulayan Denizli hocanın, “4-5 yıldır görmedim. Menacerlik yaptığını bile bilmiyorum” serzenişini de iletmeliyim.
Beşiktaş’ta 2 yıl görev yapmadığını (!) da dile getiren Denizli, “55 yıldır bu kulübe sevgimi verdim ve hepsi de karşılıksız. ‘Menacer ile iş birliği yapıyor’ gibi yorumlara açık olan olayların dışındaki tüm bilgiler doğrudur” diyerek de yazımıza vurguda bulundu.
Sonuç olarak, hocaya ne Sayın Serdal Adalı, ne de ben öyle bir art niyetli yaklaşımda bulunmadık. Haddimize de düşmez. Ama perde arkasında yaşanan olayların açıklaması, bazen bu tür yanılgılara sebebiyet verebiliyor.