Fransız öpücüğü!

Tigana sahaya oyuncuların arasında çıktı. Yardımcıları kenarda dolaşırken, onlarla birlikte koşmaya başladı. Ufak tefek yapısı olmasına rağmen, tüm gözler üstündeydi. Herhalde ‘ekol’ dedikleri bu olsa gerek.Tigana, kendini değil bir sistemi öne çıkardı. İşe idman kıyafetleri ile başladı. Oyuncuların kolyeleri ile devam etti. Çalışma esnasında önüne çıkan her futbolcu ile temas kurdu! Lisan sorunu yokmuş gibi davrandı. Ve en önemlisini Fransız hocada değil, oyuncularda gördük.Her futbolcu sanki yeniden başlamış edasındaydı. İstasyon çalışması dahil herkes kendini öne itiyor, gösterilenleri yapmak için çırpınıyordu. Bu tür çalışmalarda en arkada başlayan Ailton bile!Beşiktaş’ta yok olon değerler vardı. Önce disiplin. Çalışma isteği. İletişim ve sakatlıklar. Tigana, olayı çok iyi analiz etmiş. Belli ki bunda menacer olarak atanan Mehmet Ekşi’nin büyük payı var. Önce disipline etti. Ardından, “Gözümde herkes aynı. Formayı çalışan sırtına geçirir” diyerek, futbolcuların çalışma isteğini zirveye çıkardı.Sakatlıklara gelince... İşte olay burada koptu. Tigana, “Adale sorunu yaşamayan hangi oyuncu var?” diyerek sağlık ekibine sordu. Aldığı yanıt ilginçti; Kleberson... Çünkü Brezilyalı oyuncu kamp dönemini Menchestar United’da yaptı.Futbolculuk döneminde, gözleri büyüleyen Jean Tigana’nın olaylara bakış açısı işte bu. İlk günde, takımın atmosferi tamamen değişti. Rüzgar tersine döndü. Tigana, yüksek zekasını oyunculuğundan sonra antrenörlük kariyerine de ne derece verdiğini dün gösterdi. Bu daha başlangıç... Fransız hoca ve ekolünün, Beşiktaş’ı uzun vadede de olsa çok farklı yerlere getireceğini ilk günden söylemek hiç de yanlış olmaz. Zira yönetim de kendisine ayak uydurdu. Yabancı yardımcılarının yanına Ulvi ve Zeki’yi monte edip, Ekşi’yi menacer yaparak teknik heyeti harmanladı.