Günaydın beyler!

İşin buralara geleceği belliydi. Zira sistemli bir uygulama kondu sofraya. Beşiktaş ve yarıştaki diğer rakipleri kaç penaltı atmış ortada. Asıl önemlisi bunların kaçının gerçek penaltı olduğu. Haftalar önce örnekler vererek yönetimin bunlara seyirci kalmamasını istedik. Ancak büyük tepki aldık. Futbolun patronu Serdal Adalı’nın bilinçli olarak böyle davrandığı ısrarla vurgulandı. Altında yatan olgu da şuydu; bize dokunmayan yılan, bin yaşasın... O yılan döner dolaşır, seni öyle bir sokar ki neye uğradığını şaşırsın! O acı ile çırpınırsın, kıvranırsın ancak boşuna. Olan olmuş, atı alan Üsküdar’ı çoktan geçmiştir. İşte Beşiktaş’ın geldiği nokta resmen budur. Böyle olduğu için İnönü’ye gelen her hakem ‘cesur yürek’ kesiliyor diye feryat ettik. Ağzımızda tüy bitti ama nafile.

Trabzonspor maçında önce yan hakem Cem Satman hemen önündeki taç atışını karşı takıma verdi. Ardından Bünyamin Gezer, Burak Yılmaz’ı çift sarı karttan atmadı ve uzatmalarda Egemen’in topu elle kesmesine penaltı çalmadı. Hadi sahadaki 4 hakemden biri görmedi. Görmek istemedi diyelim. Ya diğerleri? Metin Şentürk olsa o pozisyonu görürdü. Zira Satman’ın önünde kimse yoktu ve pozisyon kendisine en yakın yerde gerçekleşti. Kabak gibi ortadaydı yani! Aynı şekilde Gezer de yakındaydı. Olay gayet açık ve net. Beşiktaş’ın üst üste şampiyon olması bir şekilde engellenmek istendi ve bu plan başarı ile yürüyor. Bunda Federasyon, MHK, diğer rakipler kadar Mustafa Denizli ve asıl önemlisi yönetimin büyük payı var. Çünkü bugüne kadar yaşananlara tüm uyarılara rağmen seyirci kaldılar. Burası Türkiye, ağlamayana emzik yok!

İş işten geçtikten sonra yalandan feryat figan koparan yönetime ‘günaydın beyler’ demekten başka da diyecek laf kalmadı artık!