Kanatsız uçulmaz

Yeni sezon öncesi Beşiktaş’ı analiz ederken öncelikle şunu belirtmeliyiz: Paris kampı sadece küçük fikirler verdi bizlere, hepsi bu kadar... Zira, genelde kondisyon ağırlıklı geçen çalışmalarda yorgun düşen oyuncular, topla yapılan idmanlarda da beklentilerden uzak kaldılar.Bütün bunlara rağmen, takımın artı ve eksileri de yavaş yavaş netleşmeye başladı elbette... Bunu daha da etkinleştirmek için dört ayrı bölgeye bakmak lazım.Runje korkutuyorKalede Vedran Runje konusunda büyük endişelerimiz var. Eğer Hırvat oyuncunun gerçek seviyesi bu ise Cordoba çok aranacaktır. Zira, Runje henüz Beşiktaş gibi büyük hedefleri olan bir takımın kalesini koruyacak, takıma güven verecek düzeyde değil.Savunmada kesici özelliği fazla oyuncular var. Bunlara, adam markajını da ekleyebiliriz. Ancak buradaki asıl sıkıntı; Zago tipinde, oyunu arkadan kurabilecek birinin olmayışı. Buna kaleciyi de ekleyince, büyük sıkıntı yaşanacağı kesin.Bir orta gelmediOrta sahanın göbeğinde görev yapabilecek isimler çok; Kleberson, Delgado, Burak, Fahri gibi... Ancak arkada iyi top kullanan futbolcu olmadığı için, bu isimlere daha çok iş düşecek.Şimdi gelelim takımın esas problemine...Asıl sorun, kanatlarda... Le Mans maçına özellikle baktım, 90 dakika boyunca her iki kanattan bir tane bile orta gelmedi.Bu nedenle de takımdaki forvetlerin işleri çok ama çok zor...Kanatları işlemeyen ve sadece rakibi göbekten delmeye çalışan bir oyun sistemi içinde, hangi forvet ne kadar verimli olur ki?Bu çok tartışılacak bir konu...Göbeği örten kazanır!Bu alanı iyi kapatan her takım, Beşiktaş’tan puan alır... Ki, futbolda en kolay olan da karşıdan gelen atakları karşılamaktır zaten. Marcio Nobre, Bobo ve Gökhan Güleç gibi etkili gol silahları olan Beşiktaş’ın, acilen her iki kanata da; kolay adam geçip etkili orta yapan ve hızlı oynama yeteneğine sahip olan futbolcu takviyeleri yapması şart.Yoksa hedef olarak, hem de Fenerbahçe’nin 100. yılında şampiyonluk, UEFA’da en az yarı final ile Türkiye Kupası’nı koyan Kartal, bunlara kanatsız uçamaz!