Listelerin ışığında

Haberin Devamı ›
İşte o tarih, Beşikaş açısından bir milat idi. Pazar günü de, benzer durum yaşanacak. Üyeler ya mevcut yönetim düzeninin ve sisteminin devamına oy atacak, ya da 1998’de yapmadığını yapacak.
Her iki başkan adayı yönetim listelerini açıkladılar. Fikret Orman tam 8 yöneticisini yerinde tuttu. Zaten bir yıl içinde, 4 yönetici resmen, 2 yönetici de resmi olmadan yönetim dışı kalmışlardı. Ekibe yeni katılanlardan Faik Akdil; İsmail Ünal kontenjanından. Emre Kocadağ ise Türk futbolunun kara kutusu olarak isim yapan Göksel Gümüşdağ menşeyli! Orman ekonomik açıdan güçlü isimler yerine, dernek, siyasi parti ve bazı taban gruplarına yakın kişilerden liste yapmayı tercih etti. Serdal Adalı kanadı ise bunun tam tersi durumda. Yönetim konusunda pazarlık yapmadı. Adalı ve Aksu listeyi belirlediler. Güçlü başkan, güçlü Beşiktaş söylemi ile yola çıkıp, bu doğrultuda ekip kurdu. Öyle ki, en az beş kişi ileride başkanlık yapabilecek isimler. Seba ile birlikte 8 yıl yönetimde görev alan Mekki Başak ise bir ağabey olarak icranın içinde yer alacak. Beşiktaş sürekli borçlar ile gündeme getiriliyor. Oysa Galatasaray ve Fenerbahçe’nin mali portresi çok farklı değil. Taraftar; Guti, Almeida, Fernandes ve Quaresma dünyaca ünlü isimlerini istiyor ise borç da olacaktır. Önemli olan bunları gelire çevirmek. Şu örnek her şeyi açıklıyor bu konuda: Q7’nin toplam forma satışı 5 bin 700, Ziegler’in 7 bin 200 adet.
Real Madrid Başkanı Florentino Perez, İngiliz yıldız Gareth Bale için 100 milyon Euro önermeyi şu sözlerle açıkladı: “Büyük kulüpler büyük oyuncuları büyük paralar ile alırlar. Önemli olan bunları gelire çevirmek ve biz bu işi iyi yapıyoruz.” Kartal’da da camia; Dentinho, Niang, Gökhan, Sinan ve Escude benzeri oyucular değil, formasını sırtına geçirip izlemeye gideceği isimler istiyor. Seçime iki gün kala tüm bunların ışığında üyelerin tercihini hep birlikte göreceğiz. Seçimi kim kazanırsa kazansın; sadece yönetim değil iktidar da olacak. Zira etkili bir muhalefet yönetimin ensesinde bekleyecek.
Yalancının mumu!
Kayserispor menaceri Süleyman Hurma ile önceki gün telefon görüşmesi yaptık. Prosinecki hakkındaki sözlerini kelimesi kelimesine de yayınladık. Ama Hurma belli ki, patronlarından laf yemiş, sözde yalanlama geçmiş. Tekrar aradık! İnkar yolunu seçti. Ayıp. Türk futbolunda böyle kişiler yöneticilik yapıyor. Hem bu da ilk değil. Profesyonel çalışan da olsan bir duruşun olacak. Ya da sözlerinin nereye gideceğini bilip, ona göre konuşacaksın. Hurma, eğer birazcık onurlu ve samimi iseniz, yüreğiniz de varsa gelin mahkeme kararı çıkartıp GSM şirketinden konuşmaları alıp toplum önünde açıklayalım. Var mısınız!..