Neden olmasın!

Yönetim, Olympique Lyon’un ve Fransa Milli Takımı’nın yıldızlarından biri olan vatandaşı Wiltord’u önerdi. Onun yanı sıra Kluivert, Muhammed Kallon gibi bir dizi isim de belirledi. Ancak Tigana, bu tür yıldızlara bir bahane bularak, hep önerileri geri çevirdi.Durum şu; Tigana kendi oluşturduğu genç, başarıya aç ve birbirini tamamlayan oyuncular ile başarılı olmak istiyor. Burada isimden çok sistemden yararlanmak en büyük silahı.Geride kalan Dünya Kupası’na baktığımızda, Tigana’ya bu konuda hak vermiyor değiliz. Şampiyonada, büyük beklentiler içinde olduğumuz yıldızlar sönük kaldı. Futbolu bırakan Zidane’ı saymazsak, kupaya damgasını vuran isimler değil, sistemler oldu.Beşiktaş’ın kadrosu geçen yıla göre çok daha güçlendi. Ancak uzun lig, kupa ve UEFA için yeterli mi derseniz, ‘değil’ elbet.Hep diyoruz, savunmaya Zago tipinde hem kesici hem de oyun kurucu biri lazım. Bununla birlikte Tigana’nın dediği gibi, orta sahanın her iki kanadına en az iki takviye...Yeni bir takım oluşturan Beşiktaş’ın ligdeki ilk beş maçı çok önemli. Fikstüre baktığımızda ‘neden olmasın’ diyoruz. Kartal, bu sınavlardan 15 puan çıkardığı taktirde, şampiyonluğun en güçlü adayı olur. Çünkü takımın da gerçek iskeleti, ancak ligin başlamasından bir ay sonra oluşur ve sistem oturur.***Ortada bir Nobre olayı var. Fenerbahçe’de Daum ile sorunu olduğu için geri plana atılan Brezilyalı, Beşiktaş’ta kendini buldu. Kanatlardan etkili paslar gelirse; Marcio rakip kalelerin tozunu atar. Kamp ve idmanlarda son derece neşeli, hırslı, bir o kadar da çalışma azmi içinde olan Nobre’nin, maç içinde 90 dakika boyunca çok iyi beslenmesi gerekiyor. Bobo ve Gökhan Güleç arasındaki forma yarışı da, forvete apayrı bir renk katacaktır.Bu arada Nobre, Fransa’da kendisi için yapılan ve “Lorke, lorke.. Marcio Nobre..” bestesini çok beğenip benimsedi. “İnanıyorum ki, İnönü’de Kadıköy’den geri kalmayacak bestelerin arkası gelecektir” diye de ekledi.***Kombinelere adeta hücum eden taraftarın beklediği isim elbette Delgado. Arjantinli çalışmalara geç katıldığı için geri düştü. Ancak göbekte başta Kleberson olmak üzere Burak, Fahri ve genç Serdar’ın yardımlarıyla bu açığı kısa sürede kapatacak gibi duruyor.***Takımla ilgili yaptığımız eleştirilere çok farklı tepkiler aldık. Ancak yine de herşeyi toz pembe görmek isteyenlerin sayısı anımsanmayacak kadar değil. Şu unutulmamalı, son iki yılda kaybedilen prestij, bu tür bakışların eseri... Sezon öncesi, artı ve eksileri bir kenara not edip buna göre hamle yapmak geleceği kurtarır. Yok, sırf bir kısım taraftara şirin gözükmek için gaza basıp, herşeyi mükemmel gösterme çabası kime ne yarar getirir ki!