Rus yağmuru

Bindiğimiz Lada marka aracın zaten zoraki çalışan cam silecekleri yetişmiyor. Stada zoraki ulaştık. Ve ilk işi basın tribününe çıkmak oldu. Saha balçığa dönüşmüş. Maç saati yaklaştıkça temsilci ve hakemler sürekli kontrol ettiler. Metoroloji ile kontak kuruldu. Yağmurun maç başlama saatinde keseceği söylendi. Ama biraz yanıldı. Nitekim tam bir saat gecikmeli olsa da bu gerçekleşti. Rus takımının biraz da ilkel kalan yöntemlerle suyu kanallara akıtma ve kaybolan çizgileri yeniden diriltme hamleleri gecikmeli de olsa işe yaradı. Tıkanan mazgalları ise kenarda bekleyen itfaiye açabildi.
Haberin Devamı ›
İşin komik yanları da vardı. Maçın Rumen hakemleri sahaya ellerinde top ile çıkıp, yere vurdukça tribünler tempo tuttu. Top zıpladığında ‘oley’ çektiler, yerde kaldığında ‘yuh’. Herkesin ortak görüşü maçın oynanması yönündeydi.
İlgililer sahaya çıkıp birlikte karar verdiler. Tribünler alkış yağmuru tutarken, her iki takım teknik ekip ve oyuncuları da rahat nefes aldılar. Carvalhal ağır zemini görünce Mustafa’yı kenara alıp, Holosko’yu koyması da gözden kaçmadı. Zira bu sadece her iki kulüp değil, aynı zamanda da bugün çekilecek grup kuralarını da dolaylı olarak etkileyeceği için, hakem ve temsilci de oynanması yönünde özel gayret gösterdiler. Bir saatlik gecikme ile ısınmaya çıkan her iki takım alkışlarla karşılandılar...
Haberin Devamı ›
Her ne kadar bu durum fizik gücü üstün olan, Alania’ya yarasa da, teknik kimliği ağır basan Kartal bunu dert etmedi. İlk maçta aldığı farklı galibiyet ile daha rahat çıktı sahaya. Ne kaygan zemin, ne de yağmurun etkisi ile geciken maç, olumsuz etki yapmadı. Futbolcuların aklında tek bir şey vardı. Bu maçı hangi şartlarda olursa olsun oynayıp, İstanbul’a dönelim...