Sancaklı bunu yaparsa!

Diatta ve Higuain gelir gelmez tepki koymuştuk, Beşiktaş’ın oyuncuları değiller diye... Zira Diatta’yı Bursa, Higuain’i ise Kayseri izlettirip beğenmemişti. Bu iki kulübün beğenmediğine, Beşiktaş astronomik rakamlar verdi. Her iki oyuncunun menacerleri aynı zamanda Ertuğrul Sağlam’a çok yakın. Sağlam ile yaptığımız özel görüşmede, ortaya başka bir durum çıkmıştı: Diatta’yı Ali Gültiken, Higuain’i ise yönetimin aldığı... O zaman da Sağlam’a, “Siz ne yaptınız” sorusunu sormak düşüyor. Sorduk, transferler kulübün ekonomik yapısına bağlandı. Geçelim...
Oysa o dönem, Santa Cruz başta olmak üzere Avrupa’nın birçok yıldızı kapının eşiğindeydi. Hata olabilir de, bu kadarına pes doğrusu. Neyse... İki oyuncu da kulübü o kadar zarara sokup, ayrıldı. Aylardır, ortaya ne isimler atıldı. Sağlam, Stendardo ve Gardner’i ağır diye geri çevirdi. Biri Juventus’a gitti, diğeri Inter yolunda. Bir dünya, iki Avrupa Şampiyonası’nı kariyerine sığdıran Beto da yetersiz bulundu. Hiç akıllarda olmayan Zagreb’in stoperi Drpiç için Antalya’ya gidildi. Sinan Engin’in sözlerine göre, Arsenal ve Milan talip olmuş, Fenerbahçe 2 milyon Euro teklifte bulunmuş. Engin’i birileri fena yemiş! Hem de Beşiktaş’ın içinden gelen, formasını giyen biri: Menacer Saffet Sancaklı... Bunlara çocuk bile inanmaz, kanmaz. Arsenal, Milan isteyecek de, Zagreb’ten alamayacak. Fener’in, 2 milyonluk önerisi geri çevrilecek. Geçin bunları. Burada bir diğer konu da para. Drpiç’in menaceri yoktu... Taraflar oyuncuya 400 bin, bonservis için de 1 milyon Euro’ya el sıkıştılar. Sancaklı bir anda, ‘Yetki belgesi bende’ diye ortaya çıktı Antalya’da. Bir de Hırvat ortağını gösterip fiyatı 300 bin Euro yukarı fırlattı. Allah’tan özel yaşantısı yüzünden iş olmadı. Yoksa çok kıyametler kopacaktı.

İsim şart değil
Gordon Schildenfeld hakkında çok olumlu referanslar aldık. Bunlara rağmen maliyetinin yüksek olduğunu öğrendik. Belli yine bir şeyler olmuş. Sancaklı bu transferde de var. Stoper için mutlaka isim gerekmiyor. Eğer Gordon söylendiği kadar, fizik gücü üstün, çabuk, zeki, topu iyi kullanan ve hava toplarında etkili ise savunmaya katkısı olacaktır. Ancak yönetimin, menacerin, teknik heyetin farklı futbolcu simsarları ile çalışmak istemesi kangrene dönüştü!
NOT: Antep maçında başkan Yıldırım Demirören, hemen yanımızda maçı seyretti. Çevresinde bir tane yönetici yoktu. Aslında bu fotoğraf her şeyin özeti. Yöneticiler arkalarda, ‘kral çıplak’ı oynayanlar, dalkavuklar, kulübün önünden geçmeyenler Başkan’ın dizinin dibinde. Başkan kimseye hayır diyemiyor. Dikkat!