Sezer değil, Soner

Sezer değil, Soner

Beşiktaş günlerdir Eskişehirspor’lu Sezer ile yatıp kalkıyor. Bunun nedenini ilk ağızdan öğrenmek için yöneticilere sorduk. İşte aldığımız cevap: “Guti, Real’de bile sürekliliği olmayan bir oyuncu. Üç maç oynarsa üst üste. Mutlaka mola veriyor. Ayrıca Sezer yerli. O’na alternatif...”

Oysa Sezer ile Guti aynı kalıbın içinde değiller. Sezer, takımında her topun kendisine atıldığı ve devamında da servis yapan bir isim. Guti de belki genel olarak böyle. Toplar ona ulaştırılıyor. Ama O’nu Guti yapan yaratıcılığı, tekniği, oyun zekası ve elbette tartışılmaz klası. Eğer gerçekten bu anlamda transfer yapılacak ise bu kesinlikle Sezer olmamalı. Kim derseniz. Gençlerbirliği’nin genç yeteneği Soner. Trabzonspor bu futbolcu için, Barış ve Sezer’i önerdi. Yönetim elini çabuk tutarsa, yeni bir Sergen yaratmış olur. Genç demişken, iki isim daha verelim. Altay’dan Okay Yokuşlu ve Gaziosmanpaşa’dan Aykut Güreli. Bir de yabancı ekleyelim; NAC Breda’lı Will...

Özgener’in yerine Hakan Şükür

Haziran ayında Futbol Federasyonu’nda genel kurul var. Başkan Mahmut Özgener içerden kendisine en büyük rakip gördüğü Levent Kızıl’ı, by-pass etti! Durup dururken Okan Buruk’u milli takıma menacer yapıp, Kızıl’ı geri plana itti. Kızıl gülüp geçti. Çünkü yeni başkan kim olacak belli: Hakan Şükür. Mart ayında TRT’den ayrılacak olan Şükür, uzun vadeli program ile adaylığını açıklayacak. Başbakandan da büyük destek alan Şükür’ün karşısına aday çıkar mı bilinmez. Ancak eski başkan Haluk Ulusoy da boş durmuyor. Hükümet destekli seçim ne olur bilinmez. Ama eski bir futbolcunun spor adamlığına soyunması iyi gelişme. Şükür böylece, sadece antrenör ya da son zamanlarda medyaya el atan, futbol emektarlarına yeni yol haritası da getirmiş olacak.

Ciner bunları okumuyor mu!

Turgay Ciner’i Süleyman Seba döneminde yöneticilik yaparken tanıdık. Aziz Yıldırımvari yönetim tarzı olan, Beşiktaş’ı her şeyin önüne koyan bir yapıdaydı. Hatta bir dönem başkan adaylığı bile gündeme geldi. Ancak sahibi olduğu gazetede, Beşiktaş Başkanı Demirören ve kulüp şaibe altında bırakılıyor. Olay şu; Holosko.. Demirören gurubu Taksim’de alışveriş merkezi yapıyormuş. Kaçak alanlar inşa etmişler. Başkan da Holosko’yu bedelsiz olarak İstanbul Büyükşehir Belediyespor’a vermiş. Üstelik alacağını da Kartal ödeyecek. Yani denilmek isteniyor ki yorumda; Kadir Topbaş ile Yıldırım Demirören olup bitene göz yumulması için anlaştı. Her iki başkana ve bir kulübe ancak bu kadar iftira atılabilir. Merak ediyoruz. Ciner kendi gazetesini okumuyor mu ? Oysa daha geçen yıl Zapotocny, benzer şartlarda Bursa’da oynuyordu. Peki Çek oyuncu için ne gibi gizli çıkar anlaşmaları yapıldı!

Cenk Gönen Rüştü’ye borçlu

Uzun yıllar hem Beşiktaş, hem de Milli Takım kalesini koruyacak yetenekte Cenk. Genç file bekçisini takıma aldırtan ise, Rüştü Reçber. Yönetimin değişik isimleri gündeme getirdiği dönemde Rüştü, “Onda benim gençliğimi görüyorum. Biz aynı imkanlara sahip olmadık. Burada her türlü olanak var. Alırsanız çalışır. Benim de önüme geçer.” dedi. Eee kale deyince, Türkiye’de Rüştü’nün eline kim su dökebilir ki! Yönetim de bu yolu izledi. İşi bitirdi. Cenk, kendisine bu kapının açılmasını sağlayan Rüştü’yü asla mahçup etmedi. Ama bir de teşekkür borçlu.