Sürpriz...

İzmir’deki kupa maçı oynanmadan önce, “Bu bir iddia değil, gerçek. Beşiktaşlı oyuncuların gözlerinden okunuyor. Bu maç kesinlikle kazanacaklardır” demiştik.. Bu kez Galatasaray derbisi öncesi bir yorumda bulunmak güç. Zira, tam bir haftadır takımdan ayrı kaldık. Koparıldık! Denizli kendine has bir tutumla, Ankara dönüşü bütün idmanları kapadı. Takımını anlamadığımız şekilde medyadan uzak tutmaya çalıştı.
Bu nedenle ki, psikolojik olarak son durum ne bilemiyoruz. Telefonla ne kadar konuşsan boş! Karşındaki insanların hareketlerini, yüz ifadelerini, mimiklerini, gözlerinin içini görmeden ahkam kesmek doğru değil. Takımın artı ve eksilerine bakalım. Negatiften başlarsak, Delgado’nun sakatlığı sorun. Rüştü, Yusuf ve Gökhan’ın da hafif problemleri mevcut. Takım büyük stres altında. Buna bir de İnönü’de oynama baskısını eklemek lazım. Galatasaray’ın da kaybedecek bir şeyi yok. Prestij için rahat oynayacaklar. Elbette kulakların iki ayrı maçta daha olacak olması negatif etkileyecek Kartal’ı... Bunların dışına çıktığımızda, olumlu yönler ağır basıyor. Rüştü dahil her an skoru değiştirebilecek çok oyuncu var. Ev sahibi olmanın avantajı ve maçtaki müthiş atmosfer. Denizli’nin tecrübesi. Şampiyonluğa olan yakınlık. Derbi kazanma özlemi. Alınacak çifte kupanın getireceği maddi manevi kazanımlarını bir çırpıda ortaya koyarsak, Kartal’ın, kazanması en azından kaybetmemesini beklemek mantıklı. Maç öncesi oluşan bu durumun sahaya nasıl yansıyacağı önemli. Sonuçta eğer Mustafa Denizli kadroda macera aramazsa, Beşiktaş bugün şampiyonluk turu bile atabilir. Bu da sürpriz olmasın.