Takımda gruplaşma var

Mâlum sarayların entrikaları meşhurdur.. Beşiktaş’ın hazırlık maçı için gittiğimiz Granada’da, El Hamra Sarayı’nı gezerken, futbolcuların serzenişlerini manşete taşıyınca, ‘entrika’ diyerek olumsuz tepki almıştık. Olayın özeti şu idi; takım içinde, Portekizliler, diğer yabancılar ve yerliler arasında gruplaşma var. İşin boyutu her geçen gün artıyor. Yönetim önlem almazsa, patlak verecek. Büyük hedefleri olan takım geri düşecek..

Yıldızlar nerede!

Bunları özetle anlatıp, ‘erken uyarı sistemini’ devreye sokmak isteyen de bizzat takımın banko isimlerinden iki oyuncuydu. Bu kez, farklı bir isimden, aynı konu daha da ayrıntılı olarak, Rusya dönüşünde anlatıldı..
“Daha önce yazdınız. Kimsenin kılı kıpırdamadı. Size kimler anlattıysa eksik söylemiş..” diye lafa girip konuştu:

Özellikle Portekizli oyuncular. Kendilerini takımın dışında farklı görüyorlar. Bir tek Almedia vardı kendi halinde. O’nu da değiştirmeyi başardılar. Fernandes geçen seneden değişik kimlik ile döndü aramıza. Sanırsınız ki, Real’den Ronaldo gelmiş! Diğer yabancılar da, bunlara tepkili. Alman oyuncular dışlanıyor. Yerliler azınlıkta kaldılar. İbrahim Üzülmez’den sonra Rüştü tek başına büyük mücadele veriyor. Ancak o da takımın üstünde hakimiyet kurmuş değil. Herkes yıldız havasında. Sizin aracılığınız ile soruyorum. Biz sahada yıldız göremiyoruz. Sizler Tribünden, ya da tv başından görenler var mı?

‘Adalı gitti, böyle oldu’

“Serdal Adalı, aramızda olduğu dönemde de bunlar vardı. Ama o işin farkındaydı, kapatıyordu. Başkanı kandırıyorlar. Aramızda olduğu zaman, normal, arkasını döndüğü anda anormal hava hâkim.”

‘Koch rahatsız’

“Alman çalıştırıcı, bu durumdaki rahatsızlığını her toplantıda yüzümüze karşı söylüyor. Kimsenin ayrıcalığı olmadığını, ve sahada tribüne şov yapanlar ile savaşa çıkılamayacağını belirtip, ilk başta Quaresma’daki rahatsızlığını dile getiriyor. Carvalhal, tüm bunları gülerek, izliyor. Müdahalede bulunmuyor.”

‘Hain değiliz’

“Bunları açıklarken hainlik yapmıyoruz. Tam tersine ateş yanmış takım içinde. Artık benzin değil, su dökülsün istiyoruz. Bu iç çekişme alevleniyor. Herkes seyrediyor. Ümraniye’de büyük başı boşluk var. Yöneticiler maçlarda gelip, uçağın en önüne oturup, medyanın karşısına çıkıyorlar. Bu onların sorunu. Ama hep dışa değil, bir de takımın içine baksınlar. Her taraf ayna, her şeyi göreceklerdir.”

‘Bu yara kapansın’

“Takım içindeki iç çekişme artık durdurulsun. Disiplin gelsin. Herkese aynı mesafede olunsun. Kimse kayırılıp, ayrı tutulmasın. İsmi olan değil, takıma yüreğini ortaya koyarak oynayanlar girsin. Yol yakınken bunlar yapılsın. Yarın, lig, arkasından, Avrupa ve kupa başlıyor. Yoksa hüsran yaşarız.”
Başkana buradan çağrı yapıyoruz. Duruma el koy lütfen. Aksi taktirde, bizlerden çok siz makamınız gereği rahatsız olacaksınız...

Elbette daha değişik ayrıntılar da vardı. Anlatılanlar da... Ancak şimdilik aramızda kalsın diyerek noktayı koyduk..
İşin bana en ilginç gelen yanı da şuydu. Bunları direk başkana, isim vermeden bizzat anlatalım dedik. Ancak kabul görmedi. Zira, camianın her şeyi bilmesini istiyorlar belli. Takımın kalbinden gelen bu feryada, Başkan Yıldırım Demirören’in bizzat çözüm bulması gerekiyor. İş yöneticilerden çıkmış durumda.

Elçiye ‘zeval olmaz’ derler. Bu sese kulak verin Sayın Başkan! Yarın çok geç olmadan...