Tayfur ezik başladı

Zaten takımın teknik patronu olan Tayfur Havutçu’nun önündeki ‘emanetçi’ Carvalhal ile yolları ayırdı. Slaven Bilic, Louis van Gaal derken, önümüzdeki sezon da Tayfur’un görevde olacağını açıkladı. Şimdi asıl konu bu; tercih doğru mu? Tartışmaya çok açık. Tayfur hoca şikeden yargılanmayıp, takımın başında kalsaydı, Carvalhal kadar başarılı olur muydu. Yoksa, her yerli hocaya yapıldığı gibi daha 6-7’nci haftalarda Süleyman Seba’ya rağmen kovulur muydu? Seba diyoruz, zira Onursal Başkan sayesinde o koltuğa oturdu!

Artık önümüze bakalım. Havutçu göreve yenik ve ezik başladı. Futbolcu milleti değişik bir alem. Kenara bakar. Kulübedeki isim altında, baskı hissetmese takmaz. Bu dünyanın her yerinde aynıdır. Genç hoca yılda 1.5 milyon TL alacak. Dört beş katı fazla kazanan yıldızlar var. En ucuza oynayan oyuncudan bile az parası. Zaten ismi de yok. Hoca kime söz geçirecek. Öyle sadece cezayı düşünüp, teknik direktörü takan da pek görmedik. İşte asıl sorun burada. Bunu aşmanın tek yolu var. Ya Tayfur’un üstüne ismi, ağırlığı, kariyeri olan bir menacer gelecek. Ya da yönetimin ağır toplarından biri Ümraniye’ye ofis açacak. Aksi taktirde, Havutçu’nun hocalık kariyeri başlamadan biter. Silinip gider!

Nankörlük ediyor...

Nihat, Beşiktaş sayesinde büyük paralar kazandı. Yurt dışında oynadı. Hiç de hak etmediği imkanlarla yeniden geri döndü. Elbette bunu zorla yapmadı. Haklı. Ancak futbolu bitirip, ayrıldıktan sonra bile, kulübü alacaklarından ötürü mahkemelere düşürmesi en basit tabirle; nankörlüktür. “Para ile pulla işim olmaz. Yeterince kazandım” diyerek benimle bizzat tartışmaya giren Nihat’a tek sorum var. ‘Ne yaptın, neyi hak ettin de para peşinde koşuyorsun?’ Bazı şeyler, anlaşmalar kağıtlara dökülür. Ya vicdanlardaki durum ne olacak? Cevap bekliyoruz, ‘Beşiktaş’ın çocuğu Nihat Kahveci!’

Sergen’e geçit yok!

Sergen Yalçın şike konusunda atıp tutuyordu. Kendisine, “Beşiktaş forması altında oynamayıp, birçok takım arkadaşını da oynatmamasını açıklamasını istemiş, hakaret olarak cevap almıştık. Twitter’dan verdiği karşılık mahkemeye taşınmıştı.. Ve arkadaşım aynı zamanda da avukatım Levent Atalay lehimize karar çıktığını açıkladı. Böylece Sergen’in cevap veremeyip, hakaret ettiği durum mahkemece aleyhine tescillenmiş oldu.

Not: Hayatını kaybeden Beşiktaş Kongre Üyesi Dikilitaş Mahallesi Muhtarımız Abdullah Sarsmaz’a Allah’tan rahmet, kederli ailesine başsağlığı diliyorum.