Galatasaray yönetilmiyor

Haberin Devamı ›
Adnan Polat için, “Galatasaray’ı sevmiyor” diyen olursa da, “Galatasaray’ı yönetiyor” diyen olursa da inanmam. Kulübün bu durumuna en fazla o üzülüyordur. Bir de her dediğine “Hı” diyen yönetimdeki arkadaşları!
Ancak Başkan bu üzüntüsünü saklamak için yanlış gündem değiştirme taktikleri uyguluyor. Son olarak televizyonda, “Tek rakibimiz Fenerbahçe” diyor. Düşünülmeden yapılmış bir çıkış. Artık Beşiktaş, Bursaspor, Trabzonspor, Gaziantepspor ve onlar gibi üst sıraları hedefleyen ya da hedeflemeyen tüm Süper Lig ekipleri ayrı bir motivasyonla çıkacaklar Galatasaray’ın karşısına. Her puan alan takım da, “Demek bizi rakip olarak görmüyordun, al bakalım” diyecek. “Mucidi biziz” diye söylenen işler (Riva, Aslantepe, Florya, banka kartları vs.) eski yönetimlerden kalan projeler. Zamanı geldiği için hayata geçmeye başladılar. Tabii ki katkı olacak, yönetime çalışmak için talip olunur.
Sezgin ve Şardan’a destek
Hep hataları oldu Sayın Başkan’ın. İlk başkan seçildiğinde, Feldkamp’ı küstürüp, kaçırdı. Hocasız kalan takımı son 6 maçta şampiyonluğa taşıyan ekibi ilk fırsatta dağıttı. Son maçtan sonra Florya’daki havayı en iyi idare eden sportif direktör Mustafa Turgun’u uzaklaştırdı. Takımı şampiyon yapan futbolcuların sevgilisi Cevat (Güler) hocayı koparıp aldı. Rekor istifalar yaşandı. Denetleme Kurulu Suat Sucuka önderliğinde yaşananlara katlanamadığı için toplu halde istifa etti. Tarihte yaşanmamışlar olmaya başladı, Cemal Nalga skandalı bizzat Divan Başkanı İrfan Aktar tarafından “104 yıldır böyle bir rezalet yaşanmadı” diye yorumlandı. Basketbol Sorumluları başta Yiğit Şardan olmak üzere istifa ettiler. Ama sonra sayın Şardan danışman olarak yönetimdeki koltuğuna geri döndü. Tepki gördü ama Polat nasıl Adnan Sezgin’e sahip çıktıysa Yiğit Şardan’a da sahip çıkarak ekibinin arkasında olduğunu gösterdi. Florya’da personel, müdüründen malzemecisine değişti. Alt yapı, altüst edildi.
Yöneticilerin istifaları cepte
Daha Lincoln, Nonda, Mehmet Topal, Keita’dan bahsetmedik. Haldun Üstünel’in istifası büyük bir deprem. Çarpıklıklara göz yummamak için istifa etti. Taraftar, değil kombine almak maç bile seyretmeyeceğini söylüyor. Eskişehir’den gelen 3 puan kimseyi umutlandırmadı. Maçı Galatasaray Kalamış Tesisleri’nde seyrettim. 3-1’lik üstünlükte bile herkesin endişesi yüzünden okunuyordu. Takımın oyunu ümit vermiyor. Anlayan için “0” TL fiyatlı kapalı biletleri elden ele dolaşıyor! Yönetim içinde başta Cemal Özgörkey olmak üzere istifası hazır isim çok. Pazarlama A.Ş.’deki görevinden istifa eden Özgörkey’in arkasından ciddiyetle, “Prosedür icabı herkes istifa ediyor” cevabını veren Başkan’a sormazlar mı; “Neden o zaman Pazarlama A.Ş.’den sadece Cemal Özgörkey ve Murat Canaydın istifa etti? Diğerleri yönetim kurulunda değil mi?”. Çaresizlik insanları ne hallere düşürüyor, yazık!
Galatasaray’ı anlamak gerek
Hataları saymaya yerimiz yetmez. Tabii ki insan kendi ekibiyle çalışmak ister ama burası siyaset yapma yeri değil ki, Galatasaray. Bunu bilmeniz gerek. Galatasaray’ı Galatasaray yapan istikrar ve sürekliliktir. İnsanlar değişse bile Galatasaray’da çok fazla şey değiştirilmez, ayıp karşılanır. Senin adamın, benim adamım yoktur, camianın adamı vardır. Bu bilinci unutursanız insanı önce 5’inci, sonra üçüncü, en sonunda da rezil ederler.