Yiğit Şardan nereden nereye

Haberin Devamı ›
Yiğit Şardan Galatasaray’ın karıştığı basketbol skandalının ilk kurbanı oldu. Başkanlık düşünceleriyle çıktığı yol şimdilik istifayla sona erdi. 2001-02 yılında başladığı yöneticilik hayatı çok talihsiz bir olayla 2009 yılında ve kendi isteğiyle bitti. Bundan sonra tekrar yöneticilik yapabilir çünkü Galatasaray’ın tüzüğünde böyle bir madde yok.
Yani başka bir dönemde yine yöneticiliğe ya da 2006 yılında olduğu gibi başkanlığa adaylığını koyabilir.
Şardan’ın yöneticilik hayatını mercek altına aldığımızda fazla konuşmayı sevmeyen ve gerektiğinde medyanın karşısına çıkan bir yönetici olarak görünüyor. Ancak Şardan’ın çok iyi bir Galatasaraylı olduğu, maçları Ali Sami Yen Stadı’ndaki özel locasında seyrettiği de herkes tarafından bilinmekte.
Canaydın’la yıldızı barışmadı
1963 doğumlu olan Yiğit Şardan’ın ilk olarak yönetime girmesine Mehmet Cansun, Fatih Altaylı ve Eren Talu’nun önayak oldular. 8 ay süren Cansun başkanlığındaki ilk yöneticilik tecrübesinde ismi pek fazla duyulmadı.
Daha sonra başkan seçilen Özhan Canaydın’la yıldızı hiç barışmadı. 2006 yılında da Canaydın’ın karşısına başkan adayı olarak çıktı. 1615 oy alan Canaydın’ın karşısında 1331 oy alarak kimilerine göre başarılı kimilerine göre de başarısız oldu.
Çünkü o zamanlar Özhan Canaydın çok eleştiriliyor ve karşısındaki adayın mutlaka başkan seçileceği düşünülüyordu.
Ancak Şardan, Özhan Canaydın’ı geçemedi. Fakat aldığı 1331 oyun da hiçbir zaman yabana atılacak bir isim olmadığının kanıtı oldu. Bu seçim sürecinde hafızalara kazınan ve kimilerini kızdıran, kimilerinin de hoşuna giden söylemleri oldu.
Mesela bir röportajındaki ifade şuydu, “Özhan Canaydın, Galatasaray Başkanı olma gururunu dört yıl yaşadı.
Ama yanlış tercihlerle sportif başarıyı bir türlü elde edemedi.
Transferde çıkmazlara girdi; para ödemelerinde skandalların kahramanı oldu.
Süper insan olabilir. Ama beceriksizlik onu bitirdi.
Görüyorum ki hâlâ başkanlığa talip. İşte ben buna anlam veremiyorum. Yitirdiği prestij ve aldığı eleştirilere ondan çok ben üzülüyorum. ‘Artık yokum’ diyerek ayrılmalı; biz de onu elini öperek uğurlamalıyız”. Bir başkana “Skandalların kahramanı oldu” demesi camiadan büyük tepkiler de aldı, destek de... Ve ne kadar manidardır ki bir skandalın arkasından günümüzde istifa etmek zorunda kaldı.
Bir daha geri dönecek mi?
Her ne kadar aksini iddia etse de yöneticilikle taraftarlığı çoğu zaman birbirine karıştırdığı yakın çevresi tarafından gözlemlendi.
Geçen seneki Galatasaray-Fenerbahçe maçı öncesi Galatasaray Adası’ndaki yemekte koro halinde Fenerbahçe aleyhine onun bulunduğu masada küfürler edilmesi. 2008 yılında şampiyonluğu getiren maç olarak görülen Sivas deplasmanı dönüşü uçakta herkes şampiyonluk şarkıları söylüyordu.
Şardan bu kez de elindeki bagetle bir orkestra şefi titizliğiyle futbolcu ve taraftarlara Fenerbahçe aleyhinde küfürler ettiriyordu. 8 ay Mehmet Cansun dönemi, 20 ay da Adnan Polat dönemi olmak üzere toplam 28 aylık yöneticilik hayatını bitiren istifa kararı ise camia tarafından takdirle karşılandı.
Birçok duayen, “Gereğini yaptı, kalsaydı çok yıpranırdı” diyerek Şardan’ın bu kararına saygı gösterdiler.
Neticede bir zamanların başkan adayı, kendisine ait basketbol şubesinin büyük bir skandala karışmasıyla istifa etmek zorunda kaldı. Suçu var ya da yok, çok kısa bir sürede anormal yıprandı ya da yıpratıldı. Bu talihsiz olaydan sonra bir daha yönetici olmak isteyecek mi, onu da zaman gösterecek.