Arama

Popüler aramalar

‘’Penaltının verilmemesi yanlış karar‘’

Maçta en can alıcı nokta, Beşiktaş’ın penaltı beklediği pozisyondu. Başakşehir ceza sahası içinde Demba Ba, topa kafayla vurdu. Top, Demba Ba’nın hemen arkasında bulunan Yalçın Ayhan’ın koluna çarpıyor. Yalçın, pozisyon esnasında her iki kolunu yana doğru açarak, topun hızını ve yönünü bariz bir şekilde değiştiriyor. Pozisyon yüzde yüz, tartışmasız penaltı. Havanın yoğun yağışlı ve zeminin kaygan olduğunu düşündüğümüz bir mücadelede belki hakemin birkaç faul kararı görmezden gelinebilir veya doğal karşılanabilirdi. Zaten birkaç pozisyon da böyle ‘es’ geçildi. Ancak havadan oynanan ve karambol dahi sayılmayacak elin, hiçbir şekilde savunması olamaz. Yalçın, iki kolunu da gayet savruk bir şekilde açıyor. Kaldı ki, şampiyonluk yarışı içerisinde bulunan bir takımın iyi ya da kötü oynadığı veya yarıştan geri düşmesine sebep olabilecek bu karar hakem Mete Kalkavan adına kabul edilemez.

07 Nisan 2015, Salı 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Otorite sıfırdı‘’

İlk devrede Necip’in, Beşiktaş ceza sahası içerisinde yaşanan hava topu mücadelesindeki elle müdahalesi, net penaltıydı. Bunu görmeyen Aydınus, hakem otoritesi anlamında ise sıfırdı ve skandal kararlar verdi.

Tansiyonu son derece yüksek olan Fenerbahçe-Beşiktaş karşılaşmasında hakem Fırat Aydınus, iyi bir yönetim sergileyemedi. Saracoğlu’nda ilk devrenin 10. dakikasında konuk ekibin ceza sahası içinde gerçekleşen pozisyonda soldan gelen ortaya Egemen Korkmaz, Beşiktaşlı Sosa ve Necip Uysal’la birlikte yükseldi. İşte bu anda top, Necip’in eliyle buluşan bir top oldu. Burada bu hareketin bilerek ya da bilmeyerek oynanmasının hiçbir gerekçesi yok. Eğer top, elle temas ediyorsa net bir penaltı söz konusu. El doğal konumda değil, o kadar yanda ve açık olmasının bir masumiyeti de yok. O elin orada ne işi var!

Kural kitabı diyor ki...

Emenike’nin ise taraftarın tepkisi sonrası formasını çıkarması, oyun kurallarında sadece abartılı gol kutlamasıyla sarı kart gerektiriyor. Ancak bu, hakemin, Emenike’nin sportmenlik dışı davranış sergilemesini yorumlamasına engel değil. Bu karardan dolayı da sarı kart verilmesi gerektiğini düşünebilir. Hadi bunları bir tarafa bırakalım, kural kitabı diyor ki; bir oyuncu, hakemden izin almadan oyun alanını terk edemez. Eğer bunu yaparsa, sarıyla cezalandırılır. Yine hakemden izin almadan oyun alanına giremez. Girerse de, yine sarı kart görür.

Emenike izin almadı

Şimdi sormak lazım, Emenike bu hareketini yaparken Aydınus’tan izin aldı mı? Yine oyuna girerken, hakemden izin aldı mı? İki pozisyonda da hakemin, izini yoktu. Bırakın izni, hakemin ciddiye alan bile yoktu. Burada karar, izinsiz çıktığı için sarı, izinsiz girdiği için ikinci sarıdan kırmızı kart olmalıydı. Buna karar veren, kenardaki Fenerbahçe teknik direktörü İsmail Kartal’dı. O zaman Kartal, maçı yönetseydi!

Hiçbir yaptırımı yoktu

Maçın 34. dakikasında Fenerbahçeli oyuncularla, Beşiktaş yedek kulübesi arasında yaşananlar... Orada Emre ve diğer oyuncularla, Beşiktaş yardımcı hocasının arasında yaşananlarda kenara çekilip, hiçbir yaptırım uygulamamak, eyyamcılığın ta kendisiydi. Bu atamanın ne kadar yanlış olduğunu daha önce söylemiştik. Açıkçası Aydınus, yönetimi açısından kötü bir hakem performansı sergiledi. Bu derbide hakem otoritesinin sıfır olduğunu söyleyebilirim. İlk 45 dakikada skandal kararlar verdi. Hakem disiplini sağlayan kişidir. Aydınus’ta, disiplini ve otoriteyi sağlayacak bir kimlik göremedim.

23 Mart 2015, Pazartesi 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Aydınus kusursuz olmalı‘’

Bu kararın verilmesinden önce de söylediğim gibi Fırat Aydınus, derbi için çok riskli bir atama... Bu durumdan dolayı Aydınus’un tartışmalardan uzak, hatta iki takım için de hatasız bir maç yönetmek zorunda olduğunu söyleyelim. Bence üzerinde büyük bir baskı olacaktır. Bu baskı, vereceği kararlara etki edebilir.

Aslında normal şartlarda Fırat Aydınus, en az hata ile bu maçtan çıkabilir. Ancak uzun süre Beşiktaş maçı yönetmemiş olması ve Fenerbahçe tarafından da pek kabul görmüyor olması, maçın gidişatı ile ilgili ciddi soru işaretlerini de beraberinde getireceği aşikar.

22 Mart 2015, Pazar 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Patlıcan kebap!‘’

Halk dilinde, bir söz vardır... Birisine ithafen, ‘Bu da kendisini bir şey sanıyor’ derler... Hatta bir şey derken, ‘şey’in yerine daha farklı bir söz kullanılır. Ama ben, bu yazıya kahraman olan zat-ı muhterem daha fazla rezil olmasın diye o sözü kullanmayacağım. Bu zat-ı muhteremin derdi ne, doğrusu bilmiyorum. Şahsen birkaç defa karşılaştığımda selamlaşma ve hal hatır sormaktan başka bir tanışmışlığım da yok. Ama nedense içinde bilmediğim bir hesabı olmalı ki bu zat, arada bir yazılarında benden bahsedip duruyor. Ben de bu zatın, yazdıklarına bir cevap verince çok zoruna gitmiş...

İçine dokunmuş... Aslında hiç cevap vermeyecektim ama baktım ki haddini zorluyor. Ee ben de bu zatın, ayarı tam kaçmadan inceden bir ayar çekmeli dedim. Bu da son... Haberin olsun... Bundan sonra zamanımı böyle basit, gereksiz şeylerle geçiremem... Umarım bu ayardan nasibini almış olursun...

Senin bu cehaletin...

Hakem düdüğünü görse, ‘Nasrettin Hoca’nın çocuklara aldığı düdük’ zannedip 24 saat ağzından düşürmeyeceği bu zat-ı muhterem; utanmadan; sıkılmadan, benim yaptığım hakemliğe, bu da yetmez gibi doğduğum, yaşadığım şehrin kültürüne, lisanına dil uzatma cüretinde bulunuyor... Sana ne benim lisanımdan! Sana ne benim şivemden! Sana ne benim kültürümden! Sana ne benim eğitim ve öğrenimimden! Bunları sorgulamak, eleştirmek hakkını sana kim veriyor. Bu senin haddine mi düşmüş!

Eğer çok merak ediyorsan hani bir iki haber alabilmek için yalakalık yaptığın MHK Başkanı ve üyeleri var ya, bak onların arşivinden benim eğitim ve öğretimimin ne olduğunu öğrenebilirsin. Bak, zat-ı muhterem... Sende gerçekten algılama ve zeka problemi var... Çünkü ne yazdığının, söylediğinin farkında değilsin. Sözde kendi yazılarımı, başka birilerinin yazdığını söylüyorsun... Çok merak ediyorsan, sana bu konuda akıl veren hocanı da beraberinde al gel de size göstereyim! Cehaletinin, olayı daha farklı boyutlara taşıdığının bilincinde değilsin. O yüzden yine de insanlık vazifesi olarak sana uyarıda bulunayım... Çok bilmediğin yollara girme, girersen kaybolursun.

Bu kuşları ziyaret et!

Geçen yazıda sana, nesli tükenmek üzere olan ve Urfa’da koruma altında bulunan Kelaynak kuşlarından örnek vermiştim. Sana tavsiyem, bu kuşları git en kısa zamanda ziyaret et. Bak, sana iyi geleceği kesin! İstersen yaza doğru git. Bu arada, tam yerine gitmişken de kebap yemeyi unutma... Özellikle de patlıcan kebabı! Çünkü o lezzeti, Urfa dışında başka bir yerde bulmak mümkün olmuyor.

21 Mart 2015, Cumartesi 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Maksimum risk‘’

Kariyeri ve tecrübesi açısından Fırat Aydınus bu maçı rahatlıkla yönetebilir. Ancak MHK, 1.5 yıldır Beşiktaş maçlarına atanmayan bir hakemi derbiye vererek federasyonu ve Aydınus’u büyük bir riskin içine sokmuştur.

Fırat Aydınus’un bu maça atanması büyük bir risk. Fırat Aydınus, bu hakem kadrosunun en deneyimli, en tecrübeli hakemlerinin başında geliyor. Bu tür maçları da yönetmiş bir hakem. Normalde Fırat Aydınus’un kariyeri bu maçı yönetmeye yeterli. Ancak Aydınus, Beşiktaş’ın en son maçını bundan yaklaşık bir buçuk yıl önce Olimpiyat Stadı’nda Galatasaray ile oynadığı derbiyi yönetmiş, maçın sonlarına doğru mücadeleyi tatil etmişti. O maç sonrasında Beşiktaş, zirve yarışından uzak kalmış, para ve saha kapama cezaları almıştı. Bunun üzerine Siyah-Beyazlı takım bütün bunların suçlusunun hakem Aydınus olduğunu söylemişti. O tarihten bugüne kadar Fırat Aydınus hiçbir Beşiktaş maçı yönetmemiş.

Hatasız yönetmek zorunda

Şimdi sormak lazım... Böylesine iki takım açısından hayati önem taşıyan bu maça Aydınus neden atandı! Bu sürede Fırat Aydınus, Beşiktaş maçı yönetmiş olsaydı itirazım olmazdı. Ancak MHK bu atamayla federasyonu ve hakemi büyük bir risk içerisine sokmuştur. O yüzden Aydınus, hakemlik kariyerinde yönettiği maçlar içerisinde tartışmalardan uzak, kritik sayılabilecek hiçbir karar vermeden maç yönetmek zorunda.

‘Aydınus bir daha maçımızı yönetemez’


Fırat Aydınus, 22 Eylül 2013’te Atatürk Olimpiyat Stadı’nda oynanan Beşiktaş-Galatasaray maçını yönetmiş, konuk takım 2-1 öndeyken, taraftarların sahaya girmesi sonrası 90+2’de mücadeleyi tatil etmişti. Karşılaşma sonunda Fikret Orman, hatalı kararlar verdiğini öne sürdüğü Fırat Aydınus için, “Bir daha bizim maçımızı yönetemez” demişti. Beşiktaş, o tarihten sonra Türkiye’de 61 resmi maça çıktı, hiçbirinde Fırat Aydınus düdük çalmadı. Fikret Orman, Aydınus’un atanmasıyla ilgili dün sorulan bir soru üzerine, “Çok da bir şey söylemek istemiyorum. 1.5 sene sonra maçımızı yönetecek” dedi.

Beşiktaş neye isyan etti?

-Galatasaray’ın ilk golünden önce Bruma’nın Serdar Kurtuluş’a faul yaptığı ancak bunun es geçildiği görüşünde.

-Beşiktaş’ın bir diğer isyanı, Drogba’ya ikinci golün asistini yapan Burak Yılmaz’ın topu elle kontrol etmesine rağmen oyunun devam ettirilmesi.

-90+2’de Beşiktaş tehlikeli bir bölgeden serbest vuruş kullanacakken, sahaya Siyah- Beyazlı taraftarlar girdi. Sahaya dalan taraftar sayısı hızla artınca Fırat Aydınus önce soyunma odasına gitti, sonra maçı tatil etti. Beşiktaş Yönetimi’ne göre ise taraftarlar sahadan çıkartıldıktan sonra maç devam edebilirdi.

Caner’in sarısı garanti!

Yakın geçmişte Fenerbahçe de Fırat Aydınus ile gerilim yaşadı. 17 Kasım 2012’deki Eskişehir maçında Aydınus, Caner Erkin’i kendisine ‘ulan’ dediği için oyundan attı. Ancak olayın içinde olan rakip futbolcular da böyle bir şeyin olmadığını söyledi. Aydınus o tarihten sonra ligde yaklaşık 2 sene Fenerbahçe maçı yönetmedi. Ardından Sarı-Lacivertliler’in 4 karşılaşmasında düdük çaldı. Bunların 2’sini Fener kazandı, 2’si berabere bitti. Ayrıca Caner Erkin, Fırat Aydınus’un yönettiği son 9 maçta 7 sarı ve 1 kırmızı kart gördü.

FIRAT AYDINUS’UN YÖNETTİĞİ FENERBAHÇE-BEŞİKTAŞ DERBİLERİ

Fenerbahçe Beşiktaş
8 Maç 8
3 Galibiyet 4
1 Beraberlik 1
4 Yenilgi 3
23 Sarı 19
1 Kırmızı 3
2 Penaltı -

20 Mart 2015, Cuma 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Favori Palabıyık; Plase Kalkavan‘’

MHK, ilginç bir şekilde Süper Lig’de son iki haftadaki hakem kadrosunu değiştirmedi. Aynı hakemler, farklı takımların maçlarında düdük çaldı. Yani MHK, hiçbir hakemi derbiye saklamadı.

FIFA listesinde yıpranmamış, kredi olarak da kamuoyunun desteğini arkasına alacak iki isimden biri. Son yönetmiş olduğu maçta hatalar yaptı. Eğer bu karşılaşma dikkate alınmazsa derbinin hakemi Palabıyık olur. Çünkü fizik
kondisyonu, sahadaki hakimiyeti, futbolculara karşı olan tutumu onun adına büyük bir şans.

Kamuoyu nezdinde kredisi olan bir diğer isim de Mete Kalkavan. Ayrıca daha önce Beşiktaş-Fenerbahçe derbisi yönetmiş olmasıda onun için önemli bir deneyim oldu. Bu haftaki atamada da kendisi adına bir avantaj sağlayabilir. Palabıyık’ın ardından derbiyi yönetmesi muhtemel ikinci isim Kalkavan.

“MHK, en zor atamalarından birini yapmak zorunda. Cüneyt Çakır, Fırat Aydınus, Bülent Yıldırım gibi hakemlerin bu maça verilmesi zor. Geriye iki alternatif kalıyor. Bunlar içindede favori Ali Palabıyık, plase ise Mete Kalkavan”

Cüneyt Çakır

Her derbide ilk akla gelen isim. Ancak hafta sonunda Beşiktaş’ın Erciyesspor ile oynadığı maçı yönetti. Bu nedenle görev verilmesi imkansız.

Fırat Aydınus

1.5 yıl önce Olimpiyat Stadı’nda Beşiktaş-Galatasaray maçını yaşanan olaylar nedeniyle son dakikalarda tatil etmişti. Bu maç sonrası saha kapatma ve ciddi cezalar alan Beşiktaş’ın maçlarına bir daha Aydınus verilmedi. Daha geçenlerde MHK Başkanı Yusuf Namoğlu, “Her hakem, her stada gidecek” demişti. Bakalım Namoğlu’nun bu iddiası derbide hayata geçecek mi?

Hüseyin Göçek

16 Nisan 2012’de Beşiktaş- Galatasaray maçını yönetti. Sarı-Kırmızılılar’ın 2-0 kazandığı derbinin ardından Göçek’in Galatasaray formalı fotoğrafları internette yayıldı. Bu yaşananlara Beşiktaş cephesi büyük tepki gösterdi. O karşılaşmadan sonra Göçek sadece 1 kez Beşiktaş maçında düdük çaldı.

Halis Özkahya


Fenerbahçe’nin son maçını o yönetti. Bu nedenle derbide saf dışı kaldı.

Barış Şimşek

Daha önce derbi yönetmedi ve son dönemdeki performansı da kötü.

Tolga Özkalfa

Onun hiç derbi tecrübesi yok ve aynı Barış Şimşek gibi formsuz.

Bülent Yıldırım

Fenerbahçe-Trabzonspor maçı öncesi Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu tarafından telefonla aranan Bülent Yıldırım’ı Fenerbahçeli yöneticiler hedef adam haline getirmişti. Bu yüzden şansı epey düşük.

17 Mart 2015, Salı 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Muslera'ya kırmızı nerede?‘’

Şunun altını çizmek istiyorum... Türkiye’deki hakemler futbol maçlarını FIFA kural kitabına göre mi yorumluyorlar yoksa UEFA’nın bazı ülkelerde görevlendirdikleri eğitimcilerinin tavsiyelerine göre mi yönetiyorlar! Doğrusu pek anlamış değilim. Bariz gol şansının oluşması için gereken kriterlerden biri, top oyuncunun kontrolünde veya topa sahip olma şansına sahipken son savunma oyuncusunun bilerek rakibine direkt müdahalede bulunarak bu oyuncuyu etkisiz hale getirmesi olursa bu bariz gol kriterlerinden birinin oluşması anlamına gelir. Pozisyona dönecek olursak, Muslera son savunma oyuncusu konumunda... Üzerine doğru gelen rakip oyuncuya direkt müdahalede bulunarak oyuncunun avantajını bozuyor. Her ne kadar Bülent Yıldırım topun istikametini kenara doğru işaret ediyor olmasına rağmen bu pozisyon direkt golü engellemeye yönelik harekettir ve Muslera müdahelede bulunduğu an, son savunma oyuncusu konumundadır. Dolayısıyla kartın rengi kırmızı olmalıydı.

Görevli atılmalıydı!

Bir diğer pozisyona gelecek olursak... Galatasaray’ın kullanacağı taç sırasında Başakşehir kulübesindeki görevlinin biri yedek toplardan birini oyun alanı içerisine bırakarak zaman kazanma eğiliminde bulundu. Buna Chedjou’nun itirazıyla beraber bir itişme yaşandı. Chedjou’ya sarı kart tamam da kulübedeki olayı başlatan görevliye yaptırım nerede? Chedjou sarı kart görüyorsa, görevlinin de oyun alanı dışına gönderilmesi gerekirdi.

15 Mart 2015, Pazar 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Hakem iyi yönetti‘’

İskoç hakem Thomson maçın genelinde doğru kararlar verdi. Her ne kadar Beşiktaş’ın aleyhine penaltı düdüğü çalmış olsa da Serdar Kurtuluş’un rakibine hareketi net penaltıydı. Sarı kartı bulunan Necip’in hızlı gelişen Club Brugge atağında rakibine yaptığı hareket, umut vaadeden atağı engellemeden sarı kart olmalıydı. Ancak İskoç hakemin sadece serbest vuruş kararı vermesi Beşiktaş adına özellikle de son bölümlerdeki Brugge baskısını da düşündüğümüzde önemli bir şans faktörü olduğunu söylemek gerekiyor.

13 Mart 2015, Cuma 01:30
YAZININ DEVAMI