Arama

Popüler aramalar

Düşenin dostu olmaz

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

İlker Meral, bu maça kadar üstlenmiş olduğu görevlerinde başarılı görülmüş olmalı ki, ödül olarak 3 büyüklerden birinin maçına verilmiş. Aslında daha önce de buna benzer şansları bulmuştu. Maç başladığında, tekrar böyle bir şans yakalayan hakemden daha iyi bir konsantrasyon ve daha enerjik bir görüntü sergilemesi beklenirken, tam tersi bir başlangıç yaptı. Maçın ilk 20 dakikasında, iki tane çok ciddi ve net sayılabilecek penaltı pozisyonlarını Karabük ceza alanı içerisinde değerlendiremeyerek maça ve Galatasaray lehine gelişecek skora damgasını vurdu.

2. dakikada, Kazım topa dokunduktan sonra Muhammet’in ayağına basmasıyla ceza alanı içerisinde yerde kaldı. Bu net penaltıydı. Yine 18. dakikada bu kez Baros, kendi koşu yolu üzerinde topu dürttü. Deumi de Baros’un önüne gelip, koşu yolunu tıkadı. Bu, iki futbolcunun çarpışmasına neden oldu. Bu da net penaltıydı. 46’da ise, bu pozisyonun benzeri bir mücadelede bu defa Gökhan Zan’a yapılan harekete Meral faul düdüğü çaldı. Bu iki pozisyonun birbirinden hiçbir farkı yoktu. 62. dakikada Baros, Tomic’le beraber yükselip topa eliyle oynadı. Bu pozisyonda gördüğü sarı kart yerindeydi.

Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz. Bazı şanssızlıklar geldi mi arka arkaya geliyor maalesef. Galatasaray’ın gol atmakta zorlandığı zamanlarla, hakemlerin yanlış ve hatalı yorumları birleştiğinde ne yazık ki şu tez bir kez daha doğrulanıyor, işi bir kere bozulanın çarkı kolay düzelmez.