Penaltı!

Haberin Devamı ›
48. dakikada Burak’ın geliştirdiği atakta, Mersinli oyuncuyla ikili mücadele içerisindeyken top dışarıya çıkıyor. Yardımcı hakem Bahtiyar Birinci, pozisyonun 3-4 metre önünde, kabak gibi açık ve net görüş alanı içerisinde, ancak hakem ile göz göze gelip bir türlü topun korner mi, yoksa kale vuruşu mu olduğuna karar veremiyorlar. Sonra da köşe vuruşu kararı ve arkasından Galatasaray’ın golü. Bana göre kale vuruşu olmalıydı. Zaten çok kalitesiz ve seyir açısından son derece de kötü giden maça, bir de hakem hatası ayrı bir boyut kazandırdı.
Sarı kart çok ilginç
Mustafa İlker Coşkun bu maça gelinciye kadar genelde yönetmiş olduğu maçlarda, vasatın üstünde olup, böylesine önemli bir karşılaşmada görevlendiriliyor. Ama ondan, bu şansını iyi kullanmasını beklerken, Riera’ya öyle bir sarı kart gösterdi ki, sanki rakibe dokunmak yasakçasına. Burak, iki Mersinli oyuncunun arasına giriyor, Culio’nun vücut darbesiyle yerde kalıyor. Bakıyoruz buna da devam kararı çıkıyor. İlk yarının son dakikasında, Burak ile Hakan Bayraktar’ın ikili mücadelesinde, top kaleci Sehic’e geliyor. Sehic de 20 metre ilerisindeki İvan’a pas olarak veriyor. Yaklaşık 20 metre mesafe var ve İvan’ın önü açık, topla oynamasına engel olabilecek hiçbir olumsuzluk yok. Ancak avantajı kesip faul veriyor.
Avantajı göremiyor!
Bu hareketlerinin oyunun devamını güzelleştirmediğini bile düşünemiyor. Bunlarla beraber 74. dakika içerisinde Culio, uzun bir pas ile Galatasaray ceza alanına giriyor, Amrabat bir adım arkasında, elini Culio’nun omuzuna basıp çekiyor, bu hareket oyunun her bölümünde bir fauldür. Hakem de pozisyona yakın. Çok net penaltı, ancak karar devam. Sonrasında itirazdan da Culio’ya sarı kart. Mustafa İlker Coşkun bu maçtaki yönetimi ile izleyenlere şunu gösterdi: Hakemlik kişiliğini henüz tam olarak sağlayamamış durumda.