1461'den beri!

Haberin Devamı ›
Zira, Aykut Akgün, bırakın Malouda gibi bir yıldız, ancak kadroda bir tufan varsa oynar. Dün en iyi performanslarından birini çıkarmasına rağmen Bamba gibi son haftaların en formsuz ismini bile oynatmaktan çekinmeyerek risk alan Trabzon teknik ekibi, neden Aykut Akgün gibi bir el frenini tercih etti bilinmez. El freni diyorum çünkü sadece kendi takımının akınlarına engel oldu bu oyuncu. En az 3-4 atak kesti, takımını uzun bir süre 10, Colman’ın atılmasıyla da 9 kişi oynattı.
Hamle konusunda pek seçeneği olmadığı doğru Trabzonspor’un hocasının ama oynama ve oynadıkça açılma potansiyeli herkes tarafından bilinen Galatasaray’ı bu kadar egemen kılmak belki de en büyük hataydı. Yine zira, Mustafa Akçay, Arena’ya 1461 Trabzon ile geldiğinde daha cesur, daha pozitif, daha agresifti. Şartların farklılığını, isimlerin başkalığını biliyor, burada sadece bir oyun mantığından bahsediyorum. Trabzonspor adına kazanma ihtimali, kadro kurgusu, futbolcu formsuzluğu ve biraz da oyun şanssızlığı sebebiyle hayli azdı. Ancak Bordo-Mavili takım kaybederken bile biraz daha agresif, biraz daha sert ve belirleyici olmalı. Yönetimden taraftara kadar herkes bu teknik ekibe bu fırsatı vermişken olmayacak iş değil. Hak etti cümleyi. Onur Kıvrak inanılmaz bir gece daha geçirdi, öyle sanıyorum ki, futbolu seven herkesin alkışını aldı. Takımı kaybederken o kazandı.