Trabzonspor ne zaman ayağına böyle bir fırsat gelse tepiyor. Ancak bu noktada bazı dengelerin de belirleyici olduğunu düşünmeden edemiyor insan. Trabzonspor’un önde oynayan ve belirleyici olan yıldızları yaşı genellikle 30 barajının üzerinde isimler. O nedenle de belli bir tempoyu uzun süre koruması zor oluyor. Elbette hocaya işini öğretecek değiliz ama sanki idman temposuna biraz ayar çekmek gerekiyor. Bunlar dünün mevzusu değil, ilerde bakarız zaten. Dünün konusu değil çünkü dün Fırtına oyuna inanılmaz kötü başladı. Antalya ilk çeyrekte olmayacak güzellikte bir gol attı ama onun öncesinde skor yapacağının sinyallerini defalarca verdi. Burak’ın penaltısına kadar pozisyon bulmakta zorlanan Bordo- Mavililer, o golle beraber rahat bir nefes almayı başardı. İkinci yarıda daha istekliydi Trabzon... Buna rağmen kalesinde önemli tehlikeler de yaşadı. O anlarda da kaptan Onur yaptığı çok kritik kurtarışlarla takımının direncini artırmayı başardı. VAR kararlarının damgasını vurduğu gecelerden birini daha yaşarken Trabzon, zirveye oynama fırsatını önce Erzurum dün de Antalya ile kaçırdı.

Gecenin sorusu

Trabzonspor’da ciddi bir istikrar sorunu var. Burak- Onur-Sosa’ya eşlik edecek isimler ne zaman kendini bulacak!

Maçın starı

Tek bir yıldızı yoktu gecenin. Trabzon adına Burak ve Onur’un performansı skorun belirleyicisi oldu.

Maçın olayı

Antalyaspor tribünlerinin Burak Yılmaz’a tepkisini anlamak mümkün değildi.

Kısa mesaj

İmkansızlıklar içindeki Antalya’nın direnişi kayda ve örnek olmaya değer.

Trabzonspor için büyük bir fırsattı... Kazansaydı hem şehri tam anlamıyla havaya sokacaktı hem de puan cetvelinde çok iyi bir konum yakalayacaktı. Olmadı. Aslına bakılırsa karşılaşmayı tribünde ya da televizyonlarının başında izleyen Trabzonsporlular’ın çok hayıflandığını zannetmiyorum. Çünkü onların istediği böyle bir Fırtına. Gol dışında her şeyi yaptı Bordo-Mavililer. Direkten dönen top rakip üzerinde kurulan baskı, verilen az sayıda pozisyon. Ancak finali yapamadığınızda her şey boş oluyor doğal olarak. Bunu da aşacaktır Karadeniz ekibi eğer böyle iştahlı oynamaya devam ederse diye düşünüyorum. Ayrıca kulübe zenginliğinin artmış olması da Trabzonspor adına büyük bir avantaj. Oyuna sonradan giren Kucka- Yusuf-Ekuban üçlüsünü düşünürseniz Ünal Karaman’ın yakın gelecekte taşları daha da yerine oturtması için uygun zemin var demektir.

Gecenin sorusu

Bu VAR iyi ki gelmiş. Yoksa Trabzonspor’un yediği gol ve Erzurumspor aleyhine verilen penaltıyı açıklamak MHK açısından pek kolay olamazdı sanki!

Maçın starı

Pereira belki gol getirecek asisti yapamadı ama oyunun tamamında, hem ofans hem de defansta maçın içinde kalmayı başararak geceye damgasını vurdu.

Maçın olayı

Trabzonspor taraftarı için hafta içi geç bir saatte stada gitmek ne demektir çok iyi bilirim. Bordo-Mavililer de en az sahadaki futbolcular kadar görevini yaptı.

Kısa mesaj

Trabzonspor böyle dirençli ve istekli oynadığı sürece bu zor ve geçiş sezonunda bile hedeften kopmaz.

Trabzonspor’un her açıdan çok ciddi bir geçiş sürecinde olduğu herkesin malumu. Bu süreçlerin de sportif tabloda genel bir istikrarsızlığa sebep olabileceğini öngörmek de elbette çok normal. Ancak sahadaki Ünal Karaman kadrosunun genel olarak yenildiği maçlarda bile müthiş kötü bir görüntü verdiğini söylemek haksızlık olur. İşin de burası kritik zaten; kaybederken bile gelecek adına umut vermek.

Üstelik yine her açıdan Karaman’ın elindeki kadronun çok da kolay bir ekip olduğunu söyleyemeyiz. Yıldızlar, adı hergün transfer haberlerinde geçen gençler, yeni ve kredisi pek olmayan yeniler... Böyle bir kadroyla çalışmayı sanırım hiçbir teknik adam istemez.

Heyecanı kırmamak lazım

Bunlara rağmen Trabzonspor’un sorunlarını sahada unutan bir kimliğe bürünmesi kıymetli. Üstelik başkan Ahmet Ağaoğlu’nun ve teknik ekibin verdiği mesajların Trabzon’da doğru anlaşılması, kötü sonuçlara rağmen taraftarların maçlara koşup takımının yanında olması da bir başka pozitif işaret.

3 puana Trabzon yakın

Bugünkü Kasımpaşa mücadelesinde de tribün ilgisinin bu seviyelerde olacağına inanıyorum. Ve burada bu ilgiyi, şevki, heyecanı kırmamak adına Bordo-Mavili oyunculara büyük görev düşüyor.

Kasımpaşa sezona yaptığı iyi başlangıcı bir kenara koysak bile iyi ve her takıma zorluk çıkarabilecek bir ekip. Ancak Yusuf Yazıcı’nın yokluğuna rağmen Trabzonspor ideal kadrosunu bulmuş gibi duruyor.

Rodallega’nın kanada çekilmesi, Burak’ın varlığı, Hosseini’nin savunmaya katacağı artılar, ev sahibini 3 puana yaklaştıran faktörler.

Ön plana kim çıkar?

Sahalara döndükten sonraki ilk maçında sezonun ilk golünü atan Burak Yılmaz, her zaman olduğu gibi bu gecenin de kader adamı olacaktır. Onun yapacaklarına katkı sağlaması beklenen, ancak beklentileri bir türlü karşılayamayan Sosa da bir başka belirleyici olur, negatif ya da pozitif anlamda.

Kısa mesaj

Mesajın kısası makbuldür; Trabzonspor’un Trabzon şehrinin heyecanını kırmaması için bu gece Kasımpaşa’yı yenmesi şart.

Geçtiğimiz haftaki Trabzonspor- Galatasaray maçı ve o maçtaki Bordo-Mavi performans herkesin hala aklındadır diye düşünüyorum. O nedenle de artık Ünal Karaman ve öğrencileri çıtayı, beklentiyi çok yükseltmiş durumda. Yani son söyleneceği ilk söylersek Trabzonspor’un bugün Alanya karşısında ne kötü oynama ne de kötü skor alma lüksü var. Rakiplerinin de aldığı skorları düşünecek olursak Fırtına’nın taraftarlarına karşı sorumluluğu daha da artıyor.

En zoru golcü tercihi

Ancak... Ünal hocanın işi sezon başına oranla daha kolay. Bunun birkaç sebebi var. En önemlisi özgüveni artan kadro ve artan rekabetin oluşturduğu hava. Savunmada artık ancak devre arasında giderilebilecek eksikler dışında orta saha ve hücum hattında hocanın eli hayli güçlü. En büyük soru işaretinin ise forvette olacağı kesin. Çünkü Burak’ın iyileştiğini ve önümüzdeki haftalarda hazır hale geleceğini hesaba katarsak Anthony ve Rodallega ile girecekleri rekabetin sonucunu büyük bir merakla bekliyorum.

Yüzde 70 Trabzonspor

Bir başka merak ettiğim nokta da Sosa’nın Burak’ın kolundan gelen pazu bandını ne kadar sahipleneceği. Evet, geçen sezona göre belli bir çıkışı var ama bu onun ölçülerinde bir futbolcu olarak yeterli mi, her zaman tartışılır. Eğer kariyerine ve yeteneklerine doğru orantılı işler yaparsa her zaman sahaya da skora da etki edecek bir yıldız. Fakat ne kadar yaptığı tartışılır. Alanya’ya gelince... Mesut hoca en büyük kozları bence. Çünkü iyi çözümlemeler yapan, Göztepe galibiyetiyle 3 haftalık kötü gidişi durduran bir teknik adam. İşleri hiç kolay değil, Trabzon da rakipleri... Her şeye rağmen verilerialt alta koyduğumuzda yüzde 70 Trabzonspor gibi duruyor.

Ön plana kim çıkar?

Şüphesiz Galatasaray önündeki 4-0’ın yıldızı Anthony’nin 1 maçlık mı sürekli mi yıldız olacağı sorusu var akıllarda. Yapacağı ya da yapamayacaklarıyla ön plana çıkacak.

Bu istatistiğe dikkat

Ligdeki maçların ilk 30 dakikasında rakip filelere 6 gol gönderen Trabzonspor, bu sezon bu dakikalarda en fazla gol atan takım konumunda bulunuyor. Alanyaspor ise 4 haftalık periyotta ilk 30 dakikalık bölümlerde henüz gol yemedi.

Başlıkta ne demek istediğimi en iyi Ünal Karaman bilir. O bir Trabzonspor efsanesidir. Pazu bandının içi dolmadığı sürece bir işe yaramadığını da, saygınlık kazandırmadığını da, yaşananların iç yüzünü de. Burak Yılmaz neden kadro dışı bırakıldı?

Kaptanlığa yakışmadığı iddia edilen eyleminden dolayı. Neydi o eylem. Burak’ın alacakları için federasyona başvurması. Peki. Sosa da yarın öbür gün alacakları gecikirse ve yasal yollara başvurursa o zaman ne olacak? O zaman Sosa’dan da kaptanlığı alınacak mı? O zaman bu iş nerelere kadar gidecek!

Dün süreç yumuşamaya başlamışken bugün bu Sosa atağı kime ne katkı sağlar! Elbette bir oyuncunun Trabzonsporlu olması için Trabzonlu ve hatta Türk olması gerekmez. Ancak buradaki çizgiyi, kaptanlık kritiklerini kim belirleyecek. Burak işinin hergün vitrinde durması elbette hoş değil ama vitrinde durması için de bu kadar malzeme verilmesi anormal.

Başkan Ahmet Ağaoğlu daha çok kısa süre önce, “Yetkisiz kişilerle, bana gelmesinler. Direkt benimle muhatap olsunlar” demişti. Üzerine de şu ana kadar hiçbir resmi teklifin olmadığını söylemişti.

Başkan, Türkiye’yi, Türk transfer piyasasını, dinamikleri çok iyi bilir. Her şeyi resmen konuşmak ancak mecbur kalındığında Kamuyu Aydınlatma Platformu (KAP) için geçerlidir. Onun dışında herkesle görüşülür, konuşulur. Bu Burak olayında ne ilk ne de son olacak. Türkiye’de de dünyada da hep böyle olacak.

Başkan’ın dünkü açıklamasını bir talihsiz olarak görüyorum. Orada söylediği “Fikret Orman beni aradı” cümlesi de eğer teklif gelmediyse Başkan yardımcısı tarafından Beşiktaş’a yapılan “Biz bu teklifle ilgilenmiyoruz” cümlesi de bu durumla çok çelişiyor.

Kimse kompleks yapmayacak

Başından beri söylüyorum; Başkan, Burak’la birkaç kez konuşsa en başında bu iş çözülürdü. Böyle durumlarda asla tek tarafı suçlayamazsınız. Ya Başkan yanlış yönlendiriliyor ve bilgilendiriliyor ya da ciddi ön yargılar var.

Çözülmeyecek bir iş değildi. Ve hala çözülmediği sürece Trabzonspor’da herkes bu konuyu sorar. Haklıdırlar da. Hiçbir şey için geç kalınmış değil. Ancak ‘Yöneticilik, bu işleri doğru yönetmeyi ve çözmeyi gerektirir. Eğer özne Trabzonspor ise kimse kompleks yapmayacak.’

İkisi de öyle bir zamanda görev aldı ki... Gerçekten de ateşten gömlek sözlerini ete kemiğe büründürdü.

Şu 4 haftalık lig ve performans olmasıydı, işler kötü gitseydi, çoktan tefe konulmuş, tüm emekleri boşa gitmiş olacaktı. Eğer Galatasaray karşılaşması 4-0’lık galibiyetle değil de tersi bir sonuçla bitse, Anthony’den, Ekuban’a kadar tüm transferler sorgulanacak, futbol bilgileri ve hatta Trabzonsporluluklar’ı bile sorgulanacaktı. Ancak... Her şey şu ana kadar verdikleri emeklerin karşılığı olarak, iyi şekilde seyrediyor.

Yine bir ancak daha... Bu demek değil ki, bundan sonra işler kötü giderse üstte saydıklarım olmayacak. Burada yapılması gereken ‘yönetenlerin’ doğru bildiklerinden şaşmaması. 4 haftayla ligin bittiğini sanmaması.

Yönetilmesi zor bir yönetime ve takıma sahip hem Ağaoğlu hem Karaman. Sadece ve sadece başarı, istikrar ve adalet bu zorlukların üstesinden gelinmesini sağlar. Yapılanların boşa gitmemesi adına erken ve işler kötü değil, iyi giderken bir hatırlatma olsun.

İdeal örnek Sosa

Başkan Ağaoğlu konuşmuş kampta ‘sorunlu’ yıldız Sosa ile. Arjantinli parasının çok konuşulmasından şikayetçi olmuş ve eklemiş: Geçen sezon kariyerimin en kötü dönemini yaşadım. Birçok sebepten futbola konsantre olamadım.

Başkan araya girmiş: Paranın konuşulmasını istemiyorsan futbol oyna futbolun konuşulsun. Biz çok zor bir zamanda göreve geldik, hepinize ödemelerinizi zamanında yapmak için büyük çaba harcıyoruz. Kaliteni sahaya yansıttığında kimse paranı konuşmaz! Öyle de oldu.

Sosa’nın durumu benzer mevzulardan rahatsız ya da fazla rahat oyunculara (!) bir örnek aslında. Futbol oynayınca güncel kur üzerinden paraları değil attığı goller ve yaptıkları asistler konuşulur.

Burak’lı süreç

Konu transferse kimse bir tarafın sorunlu ya da sorumlu olduğunu iddia edemez. Burak ile yaz başında Çeşme’de buluşmuş konuşmuştuk. Gazetemizin 1. sayfasındaki başlığımız şuydu: Bir yere gitmiyorum!

Elbette Burak bir cazibe merkezi. Her sezon rakamlarla sabit. Eğer çok ekstra bir sebebiniz yoksa Burak’ı istemeyecek kulüp-hoca yoktur.

Burak’ın Trabzonspor’a olan alakasını bilen biri olarak onun ilk tercihinin hiçbir zaman gitmek olmadığını da biliyorum. Ancak süreç içinde çok şey konuşuldu, ortaya çıkan iddiaların da hiçbiri yalan, asılsız değil. Bunlar futbolda son derece olağan, fakat bizim sayemizde olağanüstü algılanan bir durum.

Ne Burak’a, ne Şenol Güneş’e, ne Ahmet Ağaoğlu’na, ne Fikret Orman’a ne de aracılık üstlenen kişilere kızmanın anlamı yok.

Burak şimdi Trabzonspor’un oyuncusu olarak sahaya çıkacak. En büyük görev de Trabzonspor taraftarına düşecek, golcüsünü sahaya bir an önce döndürmek adına.

Trabzon’a düşen...

Futbol şehri olduğunu kanıtlamak için Trabzonlular’ın önünde şahane bir fırsat var. Bugün yeni statlarında Trabzonspor’dan sonra A Milli Takım’ı ağırlayacaklar.

Ay-Yıldız’a en az Trabzonspor kadar düşkün olan, milliyetçiliği ile tanınan Trabzonlular’ın, bugün stattaki yerlerini almaları gerekiyor. Onların bu tarihiyle milli fırsatı kaçırmayacaklarına aynı zamanda renk ayrımı yapmadan bütün takımın futbolcularına sahip çıkıp, tribünlere çağıracaklarına inanıyorum.

Trabzonspor için bir test maçıydı. Bu sezon her türlü sıkıntısına rağmen neler yapabileceğini görme adına. Ayrıca taraftarının da takımın ne kadar yanında ne kadar olacağını, verilen mesajları ne kadar sahiplendiğini görme gecesiydi. Her açıdan sınıfı geçen, gelecek adına ümit veren bir akşam yaşattı Ünal Karaman ve öğrencileri. Ünal hocaya ayrı bir parantez açmak lazım... Başakşehir maçındaki her şeyi çok kısa sürede, radikal sayılacak hamlelerle değiştirdi. Anthony’nin bu kadar kısa zamanda bu kadar üretken kullanılmasından, Onazi’nin oyuna sokulmasına, Sosa’nın sorumluluk alır bir hale gelmesine ve tabi ki Yusuf’un ‘serbest’ adamlığa alıştırılmasına kadar her noktada etkili olduğunu görüyoruz.

Ağaoğlu ve Karaman faktörü

En büyük sıkıntısı savunmada olan Trabzonspor’da bu anlamda da gözle görülür gelişmeler var. Bu durum Galatasaray’ın dengesini ve sinirlerini o kadar bozdu ki, dominant oyun hem 2 erken ve güzel gol hem de Galatasaray’ın 1 eksik kalmasıyla sonuçlandı. Daha 4. hafta ama Trabzonspor güzel enerji veriyor sevenlerine. Bunda futbolcular kadar Başkan Ahmet Ağaoğlu ve Teknik Direktör Ünal Karaman’ın emeğini de göz ardı etmemek lazım.

Gecenin sorusu?

Trabzonspor’un daha halen eksikleri var. Başta Burak olmak üzere. Anthony-Rodellaga- Burak kapışması nasıl olur sizce?

Maçın starı

Gecenin yıldızı için Anthony demek kolay. Büyük iş yaptı. Ancak onu oynatan ve böyle bir gecede güvenen Ünal Karaman bence gecenin asıl yıldızı.

Maçın olayı

Trabzonspor’un oyun planı tıkır tıkır işledi. Belhanda atılınca her şey daha kolay oldu. Galatasaray bu geceden sonra sezon boyunca bu kadar sıkıntılı bir gece daha yaşamaz.