Hadise!

Haberin Devamı ›
Sponsorlu organizasyonları seven, yarım ekmek döner, ayran ve konser karşılığı oy verip siyasi görüş destekleyen bir halk olmamıza rağmen milli takımın sponsor biletli 500. maçı bu kadar az ilgi görüyorsa bunu açıklamak gerçekten zor. Üstelik rakibin de Danimarka gibi izlenmeye değer bir ekip olduğu düşünüldüğünde.
Hani özel maç olduğu için skoru önemli değil ya, o zaman bunu mu sorgulasak biraz?
Neden acaba bu tavır? Bunu Abdullah Avcı’nın tercihleriyle, Başkan Yıldırım Demirören ile açıklamak mümkün değil. Sevmiyor muyuz acaba Milli Takımımız’ı? Oysa çok da milliyetçiyizdir biz! O zaman başka bir şey var.
Sence ne var derseniz, bence milli takımımızın içi boş. Bugün Danimarka gibi bir rakibe karşı 500. maçımız ilgi görmüyorsa, ilgi çekemiyor demektir. İlgi çekmek için heyecan uyandırmak, ama önce o heyecanı duymak lazım.
Gereksiz prim polemikleri, anlık patlamalar, hoca didişmeleri derken yavaş yavaş bu hale getirdik Milli Takımımız’ı. Artık futbolumuzun en büyük unsuru değil, polemik konusu Ay Yıldızlılar. Kavgası, hamaseti ve doğal olarak başarısızlıklarıyla. Yukarıda Allah var, heyecan vermiyor takımımız, Türk futbolunu tanımlarken kullanabileceğimiz bir tabir yok. En fazla dönemsel çılgınlıklarımız var, bizi de ondan dolayı seviyorlar. Jenerasyon değişiyor, bu tablo da değişir mi? Belki. Ama kaçan her turnuva biraz daha tüketiyor içimizdeki ‘milli’ sempatiyi.
Maç mı ne oldu? Güzeldi, hem bizim çocuklar hem onlar iyi niyetliydi, açık futbol vardı 500’ün hatırına. Biz Arena’ya gidemedik ama siz Danimarka’dan geldiniz ya, size de teşekkürler Danimarka!