Tanışmaya devam!

Haberin Devamı ›
Broos, ne kombine ve ürün satışı, ne yönetim ve taraftar markajı ne de yenilgi stresi düşünüyor!
Belçikalı sadece, takımıyla ‘tanışmaya’, herkesi oynayacak seviyede ve sisteme uygun tutmaya çalışıyor.
O yüzden yenilen 2 golü savunmanın sürekli değişimine, orta sahadaki kopuklukları da futbolcuların idman dışında güçlü rakibe karşı beraber oynamamasına bağlayalım. En azından şimdilik!
Broos, ‘sistemim’ dediği 4-4-2’yi artık sildi, dünkü 4-5-1’li yayılış da Umut-Gökhan ve kalabalık orta alanda yaşanacak rekabetin son işaretiydi.
‘2009 model’ Trabzonspor’un şifresi durumundaki ‘takım olma’ duygusu olumlu yansımalarını ise sürdürüyor, kazanımlar artıyor.
Barış, bu işin tek başına olmayacağını yavaş yavaş anlıyor. Liege maçındaki penaltı pasından sonra ikinci kez kafasını kaldırdı, körü körüne gitmek yerine basiti yaptı, Trabzon o atakta ilk golünü attı. Maçın genelinde de iyi olan Barış, ‘iyiliğine olan’ tavsiyeleri dinlerse dün olduğundan çok daha fazla alkışlanır.
O golün sahibi de ilginçti! Yine sadece dokundu belki ama oralarda olması, ilk yarıdaki tek şutu atması bir başka ‘tek başına takım’ durumundaki Alanzinho’nun kazanılmak üzere olduğunun kanıtıdır.
Serkan bu takımda herkes için iyi bir örnek. Hep konsantre, rakibin ismi cismine bakmıyor. Ve dün Egemen’den sonra taktığı pazu bandını en az diğer layık görülenler kadar hak ediyor. Ceyhun kesti, kestiklerini de verilen şansı da iyi değerlendirdi.
Sonuçta yorgunluk belirtileri de, henüz olmamasına rağmen yenilgi de, maçlık düşüşler de normal. Yeter ki, kamp sonuna kadar en azından geçen yılki gibi bir ‘ideal’ kadro oluşsun, gençler yok olmasın, alternatifler 18 doldurmanın önüne geçsin!