Trabzonspor'un mini 2010-11'i!

Haberin Devamı ›
Trabzonspor’a 2010-2011’deki malum durumların ve devamındaki sürecin ne kadar zarar verdiğini camianın büyük bölümü tartışmasız kabul ediyor. Bordo-Mavililer’in bir türlü sahaya dönememesi, futbolu es geçmesi, kentin heyecanının tamamen stattan çekilmesi hala devam eden sıkıntıların en büyüğü belki de. Dünya yıldızları alınmasına, tarihi kadrolar kurulmasına rağmen taraftarlar futbol takımının etrafında kenetlenmedi.
Futbol yine unutuldu
Tabi ki etkisi de tepkileri de kıyaslanamaz ama Trabzonspor yine benzer dönemlerden geçiyor. Gerek sezon başında gerekse son dönemlerde Bordo-Mavililer’in ciddi hakem hatalarıyla karşı karşıya olduğu konusunda spor kamuoyu hemfikir. Üstelik bugüne kadar tepkinin en radikalleri de verildi, en sağduyulu mesajlarla da gerekli makamlara seslenildi. Kimi zaman sonuç alındı, kimileri uzun vadeye yayıldı. Fakat bu süreçlerde pek geçmişten ders alınmamış olsa gerek ki, hep işin sportif kısmı es geçiliyor, ikinci ve hatta 3. plana atılıyor. Bu belki şu anki Trabzonspor fotoğrafının içinde yer alanlar için pek sıkıntı yaratmıyor ama futbol takımının ve kentin futbolseverinin sadece ‘popüler anlarda’ verdiği reaksiyon Trabzonspor’un sadece bu sezonuna değil, geleceğine de maddi-manevi hasar veriyor.
Yeni şeyler söylemek lazım
Oyuncular gündemin bambaşka olduğunu düşünür, kendi önceliklerini de bunların üzerine kurarsa onları tekrar sahaya çekmek en az 2010-11 sonrası kadar zor olacaktır. Ve kriz ya da popüler süreç atlatıldığında kentin ruh hali... Sportif olarak ligden kopmuş, hedefsiz kalmış bir Trabzonspor’a kentin de yine ilgisiz kalacağını tahmin etmek hiç de zor değil. Her ne olursa olsun, büyük vakalar dışında kentin en büyük öznesinin Trabzonspor’un futbol takımı olduğunu hatırlatmak ve ispatı için uğraşmak, gelecek sezon konulan şampiyonluğun en büyük temelidir. Yani Trabzonspor, böyle vakalar yaşamadan da gazetelerde manşet olmak, TV’lerde süre alabilmek için strateji geliştirmelidir. Futbola dönemeyen, kenti günlük heyecanlara hapseden bir Trabzonspor’un çözüm formülünü başka yerlerde aramak kimseye bir şey kazandırmaz.
Sürpriz olmayan bir sonuç
Tuhaf gecenin futbol laflarına gelince... Bu kadar eksikli, birlikte çok az oynamış bir Trabzonspor’un düzenli, büyük maçlarda ekstra gayretli bir Osmanlı’ya karşı çok zorlanacağı belliydi. Öyle de oldu. Bireysel hatalar belki skorda belirleyiciydi ama bu kesinlikle Mustafa Akçay’ın ve öğrencilerinin emeklerini küçültmez. Şu mevcut kadro sıkıntıları içinde de Hami Mandıralı’yı ne eleştirmek ne de değerlendirmek hala mümkün değil.