Yanal niye istifa etti?

Yönetim kapandı, fatura tartışıldı. İdarecilerin ‘hesaba itirazı’ vardı. Zaten ilk itirazı da Başkan Sadri Şener yapmıştı: Hezimeti gidin hocaya sorun! Her ne kadar sonraki görüşmemizde, “Yanlış aktardınız” dese de laf ağzı terk etmişti bir kere. Her fırsatta söylediğim gibi, alıştığımız ‘büyük kulüp başkanı’ profiline ters gelecek kadar samimi, düşündüğünü söyleyen Şener’in bu sözlerinin de sıradan bir tepki olmadığını anlamak zor değildi.
Haberin Devamı ›
‘Duayen’ rahatsızlığı
Başkanın bu sözlerinden sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı kesindi! Olmadı da. Sadri Şener’in ifadeleri, Ersun Yanal cephesinde de yankı buldu. Her ne kadar deklare etmese de camiadaki, ‘duayen’ fazlalığından rahatsızlığı bilinen tecrübeli hoca ikinci kez böylesi ‘hedef’ oluyordu. Bu rahatsızlıklar takımı da hasta etmek üzereydi. Yönetim, Sivasspor maçının devre arasında takımın gerektiği şekilde ‘motive edilemediği’ görüşündeydi.
‘Bırakıyorum’ mesajı alındı!
Bardağı taşıran damlalar üst üste geldi. Yönetim sık sık, “Geleceği planlıyoruz” dediği Yanal ile sözleşme yenilemedi. Ersun Yanal’ın da çevresine, adeta duyulmasını istercesine, ‘Şartlar ne olursa olsun bırakacağım’ mesajları vermesi, süreci hızlandırdı. Karşılıklı ataklar vardı, son top Sivas yenilgisinden sonra yönetimde kalmıştı. Ya Ersun Yanal ile devam edilecekti ya da ‘İstifa et’ denilecekti.
Haberin Devamı ›
‘Yanalcılar’ da vardı
Karar hiç de kolay verilmedi. Yönetimde ‘Her şeye rağmen Yanalcılar’ vardı. Ancak başkanın yakın çevresi, ‘Gitsin’ diyordu. Çünkü ‘sağduyulara’ göre kan değişimi olmazsa Kayseri maçındaki olası bir kötü sonuç yönetimi de köşeye sıkıştırabilirdi. O mantık paralelinde Yanal zaten bırakacaktı, olan yönetime olacaktı. ‘Tazminatı olmayan’ Yanal, ‘Seyirci istedi’ gidiyorum diyebilecek, UEFA bile riske girecekti. Yine kurmayların öngörüsüne göre o saatten sonra futbolcuları da motive etmek mümkün olmayacaktı. Ve karar verildi: Yanal defteri kapansın! Haber salındı, daha önceki açıklamalarda ‘Türkiye’nin en iyi hocası’ olarak gösterilen Ersun Yanal’dan istifası kibarca istendi. Ve karar bir akşam idmanında açıklandı. Yanal’ın ilk istifa açıklamasında yanında bırakın başkanı, tesislerin gediklisi 2. adam Hayrettin Hacısalihoğlu da yoktu. Bu da Yanal’a ‘kırgınız hocam’ mesajının imzasıydı.
Açıklamanın açıklaması...
Ersun Yanal defteri ızdırapla, akıllarda soru işaretleriyle kapandı ama gölgesi bile olası tercihleri etkilemeye yetti. Aslında sadece Yanal değil şu an itibariyle yönetimin hoca konusunda elini kolunu bağlayan. İlk açıklamalar, “Mayıs ayı içerisinde çözeceğiz” diye. Bu açıklamanın açıklaması ise; Ne zaman ki gelecek sezonun rotası belli olur, o zaman hoca bulunur! Çünkü Trabzonspor’un gelecek planı programı, bu sezona bağlı, sadece 4 haftaya!
Yönetim ‘serbest’ bıraktı
Nasıl mı? Şöyle ki... Trabzonspor Yönetimi, yazılan çizilen hiçbir yerli-yabancı hocayı ‘yalanlamadı’. Çünkü onlar da henüz karar almadı. Karar almaları için ‘yeterli done’ yok elde. Trabzonspor’un gelecek sezon hangi kupaya gideceği, geliri belli değil. Sadece spor kamuoyu ‘serbest’ bırakılıyor, ortaya atılan isimler üzerinden nabız yoklanıyor. Kimilerine ‘duayenlerden’, kimilerine ‘tribünlerden’, kimilerine ‘yerlinin yerlisi çok bilenlerden’ tepki geliyor. Ya da tam tersi oluyor, hepsi birilerini ‘öneriyor’.
Haberin Devamı ›
Yerlide ‘Yanal’ etkisi!
Ama yönetim adım atamıyor. Kafalarda ‘kariyerli yabancı’ var. Tartışılmayacak, her hareketi onaylanacak. Çünkü bu yönetimin de yükünü alacak. Aksi halde borç, ciddi ciddi omuzları aşağıya sarkıtacak. Kariyerli yabancılara ise gitmeye durumu yok Trabzonspor’un. Özellikle Şampiyonlar Ligi garantilenmiş olsa hem özgüven hem kasa tavan yapacaktı. Federasyondan yaklaşık 3 milyon Euro başarı primi, Devler Ligi’ne ayakbastı için 10 milyon Euro’ya yakın bir gelir elde edilecekti.
Şimdilik yurt dışı yasak
Üstelik sponsorluk gelirleri de katlanacaktı. O zaman ‘her hocanın’ kapısını rahatlıkla çalacak kart vizite sahip Trabzonspor yöneticileri şimdi beklemede. Çünkü sorulacak, “Seneye hangi kupadasınız?”, “Bütçeniz nedir?” sorularının yanıtı havada kalacak. O nedenle de Başkan Sadri Şener talimat verdi: “Kimse hoca konuşmasın. Ne var ne yok desin. Gidin takımı sarıp sarmalayıp, 4’te 4 yapalım!” Bu süreç ne zaman sonuçlanır bilinmez ama ‘ağır tavsiyeler’ sürüyor, etik olmasa da!