Arama

Popüler aramalar

Asıl siz ne ayaksınız!

Haberin Devamı

Biraz da beraberliği koruma içgüdüsü var tabii. Ama Onur’un gecikmeleri makul çerçevede, hakemin sarı kart kullanmasını gerektirecek seviyede bile değil. Maç bitimi Selçuk Şahin yedek kulübesinden koşup Onur’un karşısına dikiliyor. Onur da, ağzını sağa kaydırarak mühtehzi bir tavırla Selçuk’a soruyor: ‘Sen ne ayaksın!’

Sonrası itiş-kakış, boğaz sıkma...Volkan, Aykut, Zokora, Bekir’in sinir krizleri...
Amaç, kendi mahallesine şirin görünmek. Onur, yarın Trabzon sokaklarında gururla yürüyecek, Selçuk caddede kahraman ilan edilecek!

Aynı gece saat 02.30 civarı İstanbul’da bir gece kulübünden Galatasaraylı Drogba fotoğraf paylaşıyor. Fenerbahçeli Meireles, Trabzonsporlu Malouda ve Bosingwa ile Didier Drogba eğlencede.

Yani Drogba, Malouda, Bosingwa ve Meireles; Onur’a Selçuk’a Volkan’a diyor ki; “Beyler asıl siz ne ayaksınız!”

Geçen sezon Kadıköy’de oynanan Fenerbahçe-Galatasaray derbisinde Emre-Melo, Volkan-Sabri kavgaları tansiyonu o kadar yükseltmişti ki maç sonu Edirnekapı’da gencecik bir Fenerbahçe taraftarı bıçaklanarak hayatını kaybetmişti. Sonra da Türkiye’de sporun akil adamları bu kanı durdurmak için binlerce kelam etmek zorunda kalmışlardı. Ama nafile, ne giden can geri geldi ne de futboldaki terör son buldu.

Bakın futbolcu arkadaşlar, eğer siz sahada tansiyonu düşürmezseniz, tribündeki gerilimi düşürmek için bizim yasalar yetmez. Sonra da o gencecik yaşta bedeni toprağa karışan gencin kanı üzerinize sıçrar.

En zayıf halka: Sneijder

Sneijder, futbolun henüz atletizmle tanışmadığı 1980’li yıllarda oynasaydı Van Basten, Gullit ve Riijkaard’ın yanında bir diğer Hollanda efsanesi olarak posterleriyle duvarlarımızı süslerdi. Çalım yeteneği ve futbol zekasıyla 1988 Avrupa Şampiyonası finalinde mutlaka Van Basten’in Rus kaleci Dasaev’e attığı golün pas örgüsünde önemli bir zincir olurdu. O dönemde kimse Sneijder’i koşmuyor, yalancı pres yapıyor, adamını kovalamıyor diye de eleştirmezdi. Çok büyük saygı görürdü.

Ama...Bundan tam 25 yıl önce olsaydı...
Günümüz futbolunda atletizm ile futbolun buluşması şart. Teknik direktörler bunun için özel teknik sistemler satın alıyor ve artık yararlı koşu para ediyor. İyi bir hücum oyuncusunu tarif ederken önce savunma karakterine vurgu yapılıyor.

Sneijder 2001 yılında Ajax’ta başlayan profesyonel futbol kariyerinde basamakları hızla çıkarken CV’sinde, ‘İyi hücum yapar’ yazıyordu. 2007 yılında ona Real Madrid kapısını açan Bernt Schuster için bulunmaz bir nimetti. Alman hoca ile ilk sezonunda 30 maçta forma giyip 9 golle lig şampiyonluğuna katkı yaptığında kimse onun savunma zaaflarını konuşmuyordu. Çünkü Schuster’in Real’i önce atmayı düşündüğünden sezonu Villerreal’in önünde +48 averajla bitirmişlerdi. Fakat ertesi sezon Getafe’ye 3-1 Sevilla’ya da Madrid’te 4-3 yenilince Schuster için Real defteri kapandı. Juande Ramos’la da bir dargın bir barışık geçen sezonun ardından Jose Mourinho, Hollandalıyı İnter’e çağırdı. Üç kupalı 2009/10 sezonu Jose, İnter ve Sneijder için olağaüstü geçti. Şampiyonlar Ligi kupasının ardından 2010 Dünya Kupası’nda Hollanda ile finali gördükten sonra, ‘FIFA Ballon d’Or’ ödülünü alamamak Wesley için çöküşün başlangıcı oldu.

Terim’in sistemini bozdu

Fatih Terim’in sorunsuz işleyen 4-4-2’sini yumuşak oyun karakteriyle bozan Sneijder, Mancini’nin takımında da en zayıf halka. İleride pres yapmayan Burak’ı tek başına tolore etmek mümkünken, zincirin 9. halkasının kopması 2. ve 3. bölgenin bağlantısını kesiyor. Juventus maçındaki 4-4-1-1 ile Sneijder’e öndeki serbest bölgede yer açan Mancini, Selçuk ve Melo yokken Akhisar’da Burak’la Hollandalıyı aynı anda sahaya sürünce acı gerçekle yüzleşti.

Ligin en kariyerli 10 numarası hiç tartışmasız Wesley Sneijder. Ajax, Real Madrid, İnter ve tabii ki Hollanda Milli Takımı... Bu kadar zengin bir CV’ye rağmen ligin en verimsiz 10 numarası olmak Sneijder’in takım arkadaşlarından da taraftardan da gördüğü saygıyı azaltıyor.

Futbolda hücumu planlayan 10 numaralardır. Ama Sneijder’in bu isteksizliği ile Galatasaray’ın oyun merkezi olabildiğini söylemek imkansız. Hele de Akhisarlı Bilal’in performansını gördükten sonra sahada CV’nin iş yapmadığını en iyi Hollandalının kendisi anlamıştır.

Yazarın Diğer Yazıları
Tümü

‘’Ateş topu‘’

08 Ekim 2013, Salı 02:30
YAZININ DEVAMI