Drogba'ya saygı duruşu

Haberin Devamı ›
Burak’ın varlığından huzursuz olduğu Drogba, bu işte. Oynuyor, rakip kalede gol arıyor, orta sahada prese katılıyor, Sneijder’in kovalamadığı adamı kovalıyor, takımının kendisine nerede ihtiyacı varsa orada bitiyor. Burak’ın yerinde olsam Drogba’yı izlemenin ötesinde yaptığı her şeyi beynime kopyalarım. Bir forvet oyuncusu nasıl 90. dakikada bile diri kalır diye. Kabul etmek gerekir ki Burak’ın duygusal eşiği çok düşük. Belli ki transfer haberleri beynini bulandırmış, Fatih Terim’in geçen hafta ki, ‘Sorun yok varsa da Burak’a sorun’ çıkışı kimyasını alt üst etmiş. Burak, jet hızıyla psikolojisini düzeltip kendisini sistemin içine monte etmeli. Bu çarkın bir parçası olduğunu hissettirmeli.
Burak 2010-11 sezonunda Trabzon’da 20 gole ulaştığında santrfor Umut’un gölgesinde sağ açık oyuncusuydu. Ertesi sezon Umut’u Fransa’ya ihraç edip santrfora geçtiğinde bu kez tabelaya 33 gol yazdırıyordu. Burak’ın oyunuyla beraber egoları da büyüyordu. Galatasaray’a geldi ve yine gol kralı oldu. Hemde ocak ayından itibaren Drogba’yla oynayarak.
Şimdi Burak’ın bir şeye karar vermesi gerekiyor: Ya psikolojik eşiğini yükseltip Drogba’yı içselleştirecek ve gerekirse onun
arkasında takım için oynayacak. Ya da küskünlüğünü sürdürüp sistemin dışında kalacak. Anahtar kelime: Enerji Gaziantepspor mali kriz sebebiyle 18 oyuncuyu zor denkleştirmiş. Yılların forveti Serdar Bayraktar sağ bekte, 20’lik Taşkın 10 numara pozisyonda. Bülent Uygun’un takımı geçen yılki kadrosu ve oyun formasyonuyla bile Aslan’a soğuk terler döktürüyorsa Fatih Terim’in bu konuya kafa yorması gerekir. Dün gece sahaya çıkan Galatasaray’ın yaş ortalaması 28,9’du. Terim’in elindeki kadro ligin en yaşlısı. Enerjik bir takıma karşı çok zorlanırlar. Napoli ve Porto maçları bize bunu göstermişti. Vasat tempodaki Gaziantep bile Galatasaray’ı bu kadar bunaltıyorsa Terim, Şampiyonlar Ligi temposunu düşünmek bile istemiyordur.