Düzenli ordunun, gerillaya karşı zaferi!
Haberin Devamı ›
90 dakikanın sonunda gördük ki, Eskişehir'in yüksek risk içeren ama aynı oranda da heyecan veren futbol anlayışı, düzene yenik düştü. Bir anlamda zaman zaman muharebe kazanan gerillanın, savaşın sonunda düzenli orduya kaybetmesine şahit olduk.
Prosinecki, düzenli ordusunu kurarken sisteme odaklandığından oyuncuların ismi değişse de oyun formatı yine de işliyor. Mesela, Steinson'un sakatlığında orta sahadan Salih Dursun'u sağ beke çekti. Gelecek vaad eden genç yetenek hiç sırıtmadığı gibi karşısındaki yetenek zengini Erkan her pozisyonda yendi. Aynı devşirme işlemini sol bekte de gördük. Devre arasında gönderilen Malik Fathi'nin yerine de Abdullah montesi Prosinecki sisteminin başarısının bir göstergesi oldu. Yıllardır Kayseri kadrosunda yer alan ve bir orta saha oyuncusu olan Abdullah sol bekte, stoper Simic'in desteğiyle Kamara'ya geçit vermeyerek beklentileri karşılamaya devam etti.
Simic demişken küçük bir parantez açmakta fayda var. Marko Simic bu sezona, F.Bahçe'nin Avrupa Ligi'ndeki rakibi BATE Borisov'da başladı. BATE'nin bu sezon Şampiyonlar Ligi'ndeki 8 maçın tamamında 90 dakika forma giydi. Sırp stoper devre arasında da Kayserispor kadrosuna katıldı. Doğrusunu söylemek gerekirse Kayseri'nin nokta atışlarına güzel bir örnek oldu Simic.
Kayserispor, ikinci yarının açılış maçında Bursa'ya 2-1 mağlup olduktan sonra kadroya katılan Simic, defansın da sigortası durumunda. Zira tecrübeli stoper geldiğinden beri 4 maçta da 90 dakika oynadı ve bu sürede Kayseri 7 gol atarken sadece 1 gol yedi. (Akhisar-Kayseri: 1-2)Sağında oynayan Zurap'ın ve solunda oynayan Abdullah'ın sahadaki en büyük yardımcısı olan Simic, Prosinecki ile aynı dili konuşmanın avantajını da takımına pozitif yansıtıyor.
Eskişehir'deki 90 dakikada Prosinecki 4'lü savunmanın önünde Paraguay Milli Takımı'nın ön liberosu Riveros ile Ceyhun'u kullandı ve o bölgeden de maksimum verimi oldu. İkilinin önündeki Sefa-Cleyton-Mouche üçlüsü ise biri dışında başarıyla işledi. Takım içinde kendisine 'Messi' diye hitap edilmesini isteyip, bir ego gösterisi yapan Arjantinle Mouche dün sol açıkta beklenenin biraz gerisinde kalırken, Brizalyalı Cleyton Bobo'yu çok iyi besledi. Cleyton özellikle Servet'in sakatlanıp çıktığı dakikadan itibaren Akaminko'nun top kullanma zaaflarını değerlendirmek için Bobo ile 4-4-2 savunması yaptı, önde bastı, Eskişehir'i çıkarmadı.
Eskişehir'i bu ligde farklı kılan en önemli faktör, stoperlerini sürekli öne çıkarması. Bu kendi içinde büyük bir risk barındırsa da Diego ve Servet'in top kullanma becerileri Ersun hocanın en büyük cesaret kaynağı oluyor. Ama Servet çıktıktan sonra Akaminko'dan Servet verimi alınamadı. Bunun en önemli sebebi de Cleyton'un daha ilk topta Akaminko'ya basması oldu. Maçın kırılma noktası da bu oldu.
Ersun Yanal, 1-0'lık skor dezavantajını gidermek için risk üstüne risk aldı. 65'ten sonra topla tüfekle gitmeye başladı. 70'ten sonra 'çılgın proje'yi devreye sokarak stoper Diego'yu santrfora çekti, Hürriyet'i de önde oynayan takımın sigortası olarak stoperde son adam oynattı. Bu tercihi Türk futbolseverler, Bursaspor'un şampiyon olduğu sezonda Ömer Erdoğan'la tecrübe etmişti. Ama dediğim gibi bu büyük bir risk oyunuydu. Hele de Akaminko stoperken. Ya baskı gol getirecekti ya da Kayseri 2'yi bulacaktı. 2. seçenek gerçekleşti Kayseri 2'yi hatta 3'ü buldu.
Maçın yıldızı ise Sefa Yılmaz'dı. Duisburg'daki nefis sezonun ardından Kayseri'nin yolunu tutan gurbetçi sefa, bu yıl altın sezonunu yaşıyor. U21 Milli Takımımız'ın da vazgeçilmez oyuncusu olan genç sağ kanat, Eskişehir de 2 golünü bir asistle süsleyerek maça damgasını vurdu.
Sefa'nın bu performansı tabii ki onu maçın yıldızı mertebesine çıkarsa da Bobo'nun etkinliğini görmezden gelmek olmaz. Beşiktaş sonrası Brezilya da tutunamayıp Süper Lig'e dönen Bobo, attıklarının ötesinde takımını önde tutarak aranan adam oluyor. Şu anki formuyla Bobo, Süper Lig standartlarının üzerinde bir santrfor. Hemen hemen her pozisyonun içinde başrol oyuncusuydu eski Beşiktaşlı.
Süper Lig'de puan farkları bu kadar daralmışken Kayseri'nin Eskişehir galibiyeti 10 kat daha fazla öneme haiz. Kayseri halkının da bunun farkına varıp yarın havalanında Bobo ve arkadaşlarını karşılayıp omuzlara alması gerek.Alsınlar ki bu takım kendini rahatlıkla ilk beşin içine atsın. Kayseri'de kadro potansiyeli var ama maalesef şehrin havası bunu desteklemiyor. Prosineçki ve öğrencileri sahada oynuyor, onları tribünde de desteklemek gerek. Kayseri bunun farkına varmalı.