Fiyasko

Haberin Devamı ›
Fenerbahçe, milenyumun en kötü Galatasaray’ını yenemeyerek şampiyonluğu Seyrantepe’de bıraktı. Beşiktaş akıl almaz hatalar yapmadığı sürece kupayı bırakmaz. İsmail Kartal’dan sonra Vitor Pereira da Aziz Yıldırım’a sözünü çiğnetiyor. Başkanın ‘Ben de bilirim 50 milyon Euro harcayıp locamda keyifle maç izlemeyi’ sözü daha birinci yılını doldurmadan çürüdü gibi. Fenerbahçe 50 değil, 70 milyon Euro harcadı, ama BAM (Barış-Ayhan-Mustafa Sarp) döneminden bile daha kötü olan Galatasaray kadrosunun bileğini en kritik maçta bükemeyerek şampiyonluğu küçük çaplı bir mucizeye bıraktı. Demek ki şampiyonluk için önce iyi bir hoca, sonra uyumlu bir kadro gerekiyormuş.
Başlangıç kurgusu sürmeliydi
Fenerbahçe’nin ilk 45 dakika performansı Galatasaray’ın direncini kırmaya yetebilirdi. Sarı-Kırmızılı takımın ev sahibi olmak dışında tek bir üstünlüğü yokken; sahada driplingle adam eksiltip kaleye giden iki oyuncuyu (Volkan-Alper) iki merkezle değiştirmek (Diego-Ozan) ezberlenmiş bir hamleden ötesi değil. Osmanlı, Konya ve son olarak Galatasaray derbisi. Pereira bağıra bağıra benim ‘B’ planım yok diyor aslında. Oysa başlangıçtaki Van Persie-Nani’li ön alan dizilimi sezon başından beri en doğru kurgulardan biriydi. Nani’yi merkezde Persie’nin çevresinde görmek Galatasaray’ın dengesini bozan en önemli unsurdu.
Faturayı Pereira öder
Pereira’nın sezon başından beri yaptığı sıra dışı tercihlerin sayısı o kadar az ki. Ligin esnetilmeye en müsait kadrosunu Kadıköy’de 10 kişi kalan Kayseri’ye karşı 3’lü savunmaya döndürmek yetmez Fenerbahçe’yi şampiyon yapan hoca olmak için. Aramak, denemek ve bunun için cesaret gerek.
Donk sezonun en fiyasko oyununu oynarken Riekerink’in onu 90 dakika sahada tutması derbinin bir başka detayı. Bilal’in geç girmesi, Sabri’nin koca göbeği, Emre’nin bezginliği, hakemin Podolski’nin golünde ofsaytı kaçırması... Gecenin o kadar çok kaybedeni var ki, Galatasaray bu kadar kötü oynadığı bir maçı berabere bitirebildiği için kazanan olabildi.