Mancini'nin takıntıları
Haberin Devamı ›
Roberto Mancini, Four-Four-Two Dergisi'ne verdiği röportajda sistemin değil oyuncu performanslarının önemine vurgu yapıyor, '3-5-2 ya da 4-3-3 farketmez, oyuncu hazırsa her sistem başarılı olur' diyordu. Galatasaray uzun zamandır sahada darmadağın bir görüntü çiziyor, sistemi de kafası da karma karışık. Peki sebebi gerçekten futbolcuların hazır olmaması mı, yoksa kafa karıştıran Mancini tercihleri mi?
İtalyan hoca Galatasaray'ın başında 21 lig, 9 Türkiye Kupası, 7 Şampiyonlar Ligi maçına çıktı, yani toplamda tam 37 maç yönetti. İlginç olan 37'de 37 farklı kadroyla sahaya çıkması. Galatasaray taraftarının da yönetiminin de futbolcularının da kafası bu yüzden karışık. Rakibe göre değişen kadroya camia alışık değildi sadece, sorun burada, Mancini bu yüzden istenmeyen adam oluverdi. Belli ki Mancini değişmeyecek, inadından vazgeçmeyecek o halde bu algıyı kırmak taraftara, yönetime, futbolculara düşüyor; İtalyan hocayı böyle kabullenecekler. Yoksa camianın sinirleri fena halde yıpranacak.
Bakkal süpermarkete karşı
Geçen sezon Karabük'ün başındayken TT Arena'da Galatasaray'ı yenmişti Mesut Bakkal. Bunu nasıl yaptığını da dün gibi hatırlıyorum. Terim de stoperlerine uzun top attırmadığı için Melo ile Selçuk resmen gelip stoperlerin ayaklarından alıyordu topu. Mancini'nin takımı da benzer karakterde olduğu için, Mesut hoca baskıyı orta alana yaptı. Konyaspor'un ön alan oyuncuları çok kaliteli gerçekten. Bir maçın kaderini değişterecek nitelikte Gekas, Hleb, Hasan Kabze ve Djalma. Aynı kaliteyi arka bölgede yakalayabilse Konyaspor ligde ilk 5'i rahatlıkla zorlardı zaten.
Melo'nun yokluğu büyük yara
Melo cezalı olduğu için Galatasaray'ın oyun akışı sekteye uğradı. Ceyhun stoperlerin arasına gömülü kalınca, Selçuk ve Yekta ile arasındaki mesafe açıldı. Savunmadan 2. bölgeye top çıkışı aksadı ilk 30'da. Mancini, Eboue'yi geri çekip Ceyhun ile Selçuk-Yekta arasındaki mesafeyi kısaltarak dengeyi kurdu.
Fakat Konya'nın birden çok oyun kurgucusu olunca ibre Galatasaray'ı hiç göstermedi ilk yarı boynuca. Zira Hleb kadar Hasan Kabze de sol açıkta bir oyun kurucu zekasıyla oynuyor, bu da Konya'yı ön bölgede tehlikeli bir takıma dönüştürürken, Eboue'nin de ileri çıkışlarını engelledi.
Galatasaray çok dağınık
Başlangıç planında Umut'un varlığı Burak'ı hayli rahatlatmış görünüyordu. Zira Drogba gibi güçlü bir karaktere karşı hep 2. planda kaldığını hissettiği aşikar Burak'ın. Fakat planlanan ile gerçekleşen arasında çok fark vardı. 2. yarıda Umut'un çıkıp genç Berk'in girişiyle Burak sağ forvet, Sneijder de sol forvete geçti. Bakkal'ın tam da istediği plandı bu. Çünkü Ali Turan tercihini tamamen Sneijder'a baskı için yapmıştı. Sneijder baskısıyla Galatasaray'ın kurgusunu bozdu, Burak'ı oyuna küstürdü.
Galatasaray'a İnter modeli
İtalyan hoca 21 lig maçında tam 8 farklı stoper kullandı, iki orta sahası Melo ile Selçuk'tan mecbur kalmadıkça vazgeçmedi. Mancini'nin önceki antrenörlük deneyimleri düşünüldüğünde bu durum fena halde İnter dönemiyle benzerlik gösteriyor. Milano ekibinde üst üste 3. şampiyonluğunu kazanırken Burdisso, Chivu, Materazzi Cordoba dörtlüsünü dönüşümlü olarak kullanıyordu, değişmezleri ise orta sahanın beyinleri Cambiasso ve Zanetti'ydi. Manchester City'de şampiyonluğa ulaştığı 2011-12 sezonunda ise artık stoperleri sabitlemişti Mancini. Lescott ve Kompany'nin ayarlarıyla çok oynamıyordu, asıl farkı ise orta sahada Yaya Toure ve Nigel De Jong'la yaratıyordu. Yani Mancini'nin oyun planı üç örnekten de anlaşılacağı üzere orta sahalar üzerine kurulu.
Galatasaray bu ligin orta alanda topla en çok oynayan takımı. Tartışmanın başlangıç noktası da burası zaten. Bu denli orta alan hakimiyeti kuran bir takım nasıl olur da rakiplerine oranla az pozisyona girer ve yüksek kalibreli forvetlerine rağmen gol kısırlığı yaşar? Cevabı basit; Mancini'nin takımında topa en çok dokunan, sahip olan iki oyuncu Melo ve Selçuk. Bu ikili takımının az pozisyon vermesindeki en önemli aktörler. Ama topla çok geride buluştukları için Galatasaray, hücum bölgesinde topla en az oynayan 3 takımdan biri. Çözüm ise Sneijder. Hollandalı kaçmayacak toptan, ısrarla isteyecek, alacak oyunu kurgulayacak. Futbolda artık oyunu kurgulayan 10 numaralar iki yönlü olmak zorunda. Dortmund'lu Mikhitaryan, Chelsea'li Oscar, Bayern'li Kross, Cityli Fernandinho gibi. Aksi halde Selçuk oyunu 70 metrede oynuyor topu hücum bölgesine taşıdığında ötesine gidecek enerjisi kalmıyor.